10 Haziran 2025 Salı

TEK KULLANIMLIK GECE SON

 

SELÇUK

Bilmiyorum. Ben her akşam yediği pirinç pilavına şükreden bir insanım. Çantamdaki elmanın kurtlanmaması için başkalarının elmasından uzak durmaya çalışan biriyim. Sen cevapla kendi sorunu; Böyle bir iğrençlik tek geceyle biter mi?

            BÜLENT

Sanmıyorum.

            SELÇUK

Az önce emindin ama. Fikrini değiştiren ne oldu?

            BÜLENT

Fikrimi değiştirmedim.

SELÇUK

Eminsin o zaman.

BÜLENT

                                   Öyle demedim.

            SELÇUK

Ya ne dedin Bülent. Sen arkadaşının karısıyla yaptığın zaman adı bir gecelik kaçamak, arkadaşın karınla yaptığı zaman iğrençlik olan yasak davranış biçimi tek geceyle biter mi, bitmez mi?

            BÜLENT

                                  

SELÇUK

Yoksa hormonlarının ve salgılarının peşine takılan iki kişi bunu buldukları her fırsatta tekrarlarlar mı?

            BÜLENT

Şe.. Şey.

            SELÇUK

Ne?

BÜLENT

Şey bitmez herhalde.

SELÇUK

Şimdi de herhalde öyle mi? Senin kafan sandığımdan daha çok karışmış. Neyse soğutmadan kahvenden bir yudum al, için ısınsın.

            BÜLENT

...

SELÇUK

Şeftalili buzlu çay. Biliyor musun en sevdiğim bu. Keşke bundan içseydin. Hem şeftalinin cinsellikte neyi ifade ettiğini biliyor musun?

            BÜLENT

Aslında.

            SELÇUK

Devam et. Seni dinliyorum.

            BÜLENT

Aslında benim, psikolojik olarak yani, rahatsız olmama neden herhangi bir sorunum yok Selçuk.

            SELÇUK

Kahve içmeye mi geldin o zaman. Güzel. İçiyoruz işte.

            BÜLENT

Dalga geçme lütfen.

SELÇUK

Dalga geçmek mi? Çözümleyemediğin bir problemin yüzünden kapımı çalıp tanımlayamadığın sorunun için fikrimi soran sen değil miydin? Şimdi kalkmış aslında beni rahatsız eden hiçbir şey yok diyorsun. Eğer ikimizin arasında dalga geçen biri varsa o kesinlikle ben değilim dostum. Umarım sen de değilsindir.

            BÜLENT

Aslında niyetim dalga geçmek değildi tabi.

SELÇUK

Bülent bilmem farkında mısın ama aynı cümleyi çok sık tekrarlamaya başladın. Aslında ki, bu aslında senin kullandığından farklıdır; Bu kendini rahatsız hissetmenin bir belirtisidir. Suçluluk duygusu mu deseydim acaba?

BÜLENT

Ben.

SELÇUK

Sen ne? Tuvalete gitmek gereği mi duyuyorsun yoksa seni yemeyeceğini bildiğin klozetle ilgili bir sorun mu? Sen ne?

            BÜLENT

Ben.

SELÇUK

Onu anladım. Başka?

BÜLENT

Kendimi iyi hissetmiyorum. Boğazım yanıyor.

            SELÇUK

Ha o mu? Önemli değil. Kahvene kattığım siyanürden olabilir? Yok, ama sanmıyorum. Öyle olsaydı ağzın köpürmeye başlardı.

            BÜLENT

Siyanür mü. Ama neden?

            SELÇUK

Sen söyle. Sana bir ipucu vereyim karımla yattığın için olabilir mi acaba? Ne kadar okuyup psikolog olsam da dipteki erkekliği törpülemiyor bu. İntikam duygusu genlerimizde var sanırım. Ama güzel.

BÜLENT

Karınla yatmak mı?

SELÇUK

Haklısın, senin karını düşününce onun kadar güzel olmadığını kabul etmek zorunda kalıyorum maalesef. İyi ruhu hakkında pek yorum yapmak istemiyorum yine de. Fakat gururlan diye söylüyorum, yatakta mükemmel.

BÜLENT

Sen… sen.

SELÇUK

Ben ne. Onunla yattığım için oyunbozan mıyım yoksa? Unutma ki karımla yatarak bunu başlatan sensin ve karın bu haberi benden duyduğunda ikinci duyduğu şeyi, teklifi mi yani geri çevirmedi. Şey başta ikna edebilmek için durumun ahlaki yanı üzerinde epey konuşmak zorunda kaldım ama değdi doğrusu.

BÜLENT

SELÇUK

Kızarıyorsun sanırım. Kızdığın için mi? Siyanürden değildir umarım. Elindekinin kıymetini kaybetmediğin sürece anlayamıyorsun değil mi Bülent. İnsanların genel bir davranışına örneksin yine de. Doğamızda bu var. Evindeki dışarı çıkıp geri dönmeyi düşünmeyene kadar varlığından bile haberdar olamıyoruz. Şimdi düşünüyorum da eğer bu denli yoğun çalışmayıp karımı ihmal etmeseydim, belki de şu an bunları yaşıyor olmayacaktık. Kimbilir, belki de asıl suçlu benim. Düşünsene sen belki de kurbansın. Bu hoşuna gitti mi? Gerçi öylede olsa bu karımı boğduğum ve biraz sonra acı içinde kıvranarak öleceğin gerçeğini değiştirmeyecek. Yine de iyi tarafından bak olaya.

BÜLENT

...            

SELÇUK

Sırf senin bu aç gözlülüğün ve kural tanımazlığın yüzünden belki de yeni ve hatalardan uzak bir birliktelik başlayacak. Bülent ölmeden önce sana bir arkadaş olarak gururla şunu söyleyebilirim ki; Sen karımla birlikte kaçtıktan sonra yalnızlığın ağırlığını taşımakta zorlanacak olan karına her fırsatta yardım edeceğim. Sanırım bunu sana borçluyum dostum. Ha bu arada karın senin karımla birlikte kaçtığını sanıyor. Umarım anlarsın aksi halde benim hapse girmem gerekir? Bunu ikimizde istemeyiz değil mi?

BÜLENT

Alçaksın.

SELÇUK

Senin kadar değil. Ne o ağzın mı köpürüyor senin?

BÜLENT

Nasıl. Na?

SELÇUK

Karım söyledi sanıyorsun değil mi? Asla. O bunu söylemeyecek kadar yürekliydi en azından. En kötüsü de neydi biliyor musun. Doğum gününde sana hediye ettiğim kol düğmenin tekini, burada, çalışma masamın üzerinde buldum. Hem de karımın ruj lekesinin içinde. Gerçekten merak ediyorum doğrusu. Seni buraya geri getiren neydi? Vicdanın mı, sanmıyorum. İpuçlarını çoktan bulacağımı tahmin edemedin mi?

                        (Masada koyduğu yerden çıkarıp düğmeyi gösterir)

                                   Senin de tahmin ettiğin gibi mutlaka öğreniyor insan.

BÜLENT

SELÇUK

Dur kıpırdama lütfen, kol düğmesini ait olduğu yere takmama izin ver. Canın yanıyor değil mi? Yine de tezlerimizin hepsinin doğru olduğuna sevinmek gerekir aslında. Düşünsene sen vicdan ya da endişe, nedeni ne olursa olsun suç mahalline geri döndün ve ben yarın iş başı yaparak suç mahallime geri döneceğim. Karımı yatak odasında boğmuştum ve oraya da bu akşam gideceğim. Komik değil mi? Lütfen Bülent halıya kusma, daha geçen hafta temizlettim. Yine temizletmek zorunda kalırsam hakkımda kanıt bulabilirler. Bülent. Bu kadar çabuk ölmüş olamazsın değil mi dostum? Daha sana karınla baş başa kalınca neler yapacağımızı anlatacaktım…

 

BİTTİ

 

Galiba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ŞEY

  Çook yıllar önce. Babam o zamanlar boyacılık yapıyor. Bir gün sabahın beşinde, -niyeyse kargalar uyanmadan yola çıkıyorduk hep- evden çıkt...