TEK KULLANIMLIK GECE 3

 

BÜLENT

Bilmiyorum Selçuk, bunu sen söyleyeceksin bana. Ara sıra heyecan yaşamak, adrenalinin hala var olduğunu bilmek… Sorunum yok ve sorunumun olmayışı benim derdim.

SELÇUK

Ve bunu alışkanlıklarını kaybetmeden yapmak? Günah mı çıkarıyorsun bana Bülent?

                        (Karısıyla olan resmini iyice kendine çevirir)

            BÜLENT

Komik değil mi?

SELÇUK

Aslında komik değil. Kapağı kapalı bir gazoz şişesini çalkalayıp saklanmak benzeri bir durum. Tezgâha bırakılan şişeyi ilk açanı beklemek değil senin derdin. Sen zaten şişesin, biri açmazsa diye korkuyorsun sen.

BÜLENT

Her akşam pirinç pilavı yemek seni de bezdirmiyor mu, söylesene?

SELÇUK

Pirinç pilavını severim ben.

BÜLENT

Sözün gelişi Selçuk. Arada birde olsa yahut hiç değilse ömründe bir kez pilavsız bir masada oturmak istemez misin?

          SELÇUK

Hayatında hiç oruç tuttun mu Bülent?

BÜLENT

Oruç mu? Ne alakası var?

SELÇUK

Sen soruma cevap ver, hayatında hiç oruç tuttun mu? Yemek yiyebilmek için havanın kararmasını bekledin mi yani? Olmadığı için değil hem de, sadece verdiğin bir söz için bu sıkıntıya katlandın mı?

BÜLENT

Küçükken ara sıra evet. Hatta annem çocuklar öğlene kadar oruç tutarlar diye kandırıp yedirirlerdi bazen.

SELÇUK

Oruç tutan birine denk geldiğin zaman aklına gelirse sor. Her akşam iftarda pirinç pilavı yemek hayatını çekilmez kılıyor muymuş

BÜLENT

Ben hayatımı çekilmez kılıyor demedim ki.

SELÇUK

Evet demedin. Bende çekilmez kılma deyimini senin anlattıkların için kullanmadım zaten. Kendin için kullandım. Aynı sebatı gösteremediği için ölen kaç tane şeker hastası var biliyor musun?

BÜLENT

Anlayamadım.

SELÇUK

Farkındayım.

BÜLENT

Gerçekten anlayamadım Selçuk. Ne demek istiyorsun?

SELÇUK

Hayatını pirinç pilavına bir akşamlık ara verip bulgur pilavı yiyemediğin için çekilmez kılan sensin diyorum. Pirinçte sorun yok yani?

BÜLENT

Sorun bulgurda yani. Öyle mi?

SELÇUK

Aslında bulgurda da sorun yok. Sorun başkasının tabağındaki yemeği kaşıklamaya çalıştığın için sende. Sebat göstermeyi beceremediğin için belki.

BÜLENT

Yasak olduğu için mi?

SELÇUK

Yasak olduğunu biliyorsun demek. Başka.

BÜLENT

Günah.

SELÇUK

Evet. Başka?

BÜLENT

Başka?

SELÇUK

Düzenin çarklarına çomak sokmak mesela. Dengede giden bir terazinin bir kefesine çaktırmadan taş koymak.

BÜLENT

Olayı çığırından çıkarmakta üzerine yok yani?

SELÇUK

Sen öyle diyorsan. Ama şunu düşün. Dediğini yaptın diyelim ve o adam kimse, arkadaşım dediğin. Onun karısıyla yattın mesela. Senin deyiminle evinde tabağında bekleyen pirinç pilavını bir akşam soğutup, başkasının tabağından aşırdığın bulguru yedin.

BÜLENT

Çok açık anlattın bu kez.

SELÇUK

Çok daha açığına hazırlanmanı tavsiye ederim, bu sadece aperatifti. Bunu yaptın diyelim. Sence sonuçları neler olabilir?

            BÜLENT

Sonuçları mı?

SELÇUK

Beni duydun. Sonuçları. Herhalde bir etkinin tepkisiz kalamayacağını biliyorsundur sanırım. Biliyorsun değil mi? En basit fizik kurallarından biridir. Bir top bir başka topa çarpar ve durur. Durmadan önce çarptığı topun darbesine maruz kalarak geri seker ama.

(Bir lastik top yere bırakılır ve seker, arka planda Aynştayn’ın dilini çıkardığı büyük bir resim.)

            BÜLENT

Böyle düşünmemiştim hiç.

            SELÇUK

Şaşırdığımı söyleyemem. Kimseye söylenmeyen bir şeyin yalnızca iki kişi arasında sır kalması kadar doğal başka şey yoktur sanırım. Düşüncen bu muydu?

BÜLENT

Eğer seni doğru anladıysam, böyle düşündüğümü itiraf ediyorum.

            SELÇUK

Katillerin cinayet mahalline dönmek gibi anlamsız bir kuralları vardır Bülent. Bunu duymuş muydun hiç?

BÜLENT

…

SELÇUK

Gerçekten çok gariptir fakat çoğu katil cinayetlerini işledikleri mekâna tekrar dönme gereksinimi duyarlar ve bazen de sırf bu nedenle yakalanırlar. Sence bunu niye yaparlar peki? Düz mantığın ters yöne kaç çığlıklarına rağmen sence neden durmaları gereken en son yere geri dönerler.

BÜLENT

Herhalde vicdanlarından dolayı. Doğrusunu istersen daha önce hiç birini öldürüp aynı yere dönme gereği duymadığım için soruna cevap veremeyeceğim.

SELÇUK

Vicdanları. Belki. Belki de hep bir ipucunu unuttum kaygısını taşıdıklarından ve bu yüzden yakalanacaklarından korktukları için? Bu davranış için cevap bulamadığımızda vicdanları sızlamıştır derken bunu kastediyoruzdur belki de, ne dersin? Sence de sızlayacak vicdanları olsaydı cinayeti işlerler miydi?

BÜLENT

Bak bu şekilde düşünmemiştim? Olabilir. Ama yine de akıl karı değil ki. Ceset bulunduktan sonra bütün kanıtlar zaten polislerin eline geçmiş olmaz mı? Bütün fotoğraflar çekilmiş olur, parmak izleri varsa alınmış olur vesaire. Akıllıca değil ki? Onlarca gözün dikkatinden kaçmış bir ipucunu onların bakmadıkları bir yeri keşfedip bulmak kolay değil bence.

SELÇUK

Eee.

            BÜLENT

Eee ne?

            SELÇUK

Cinayet akıllıca mı?

            BÜLENT

Bilmiyorum bazen öldürmek zorunda kalmakta cinayet gibi görünebilir pekâlâ. Sende gazetelerde okumuşsundur mutlaka. Saldırıdan korunmak için yahut ne bileyim işte; evine giren hırsızdan korktuğu için.

            SELÇUK

Öldürmek zorunda kalan kaçmaz ama. Eli ayağı hareket etmez. Polisler gelene kadar orada öylece kalakalır. Belki de cinayet işlediğini haber vermek için kendisi telefon açar polise. Cinayet mahalline dönmek gibi bir şeye gerek kalmaz kısacası. Aniden gelişir her şey ve önceden hazırladığı hiçbir planı yoktur. Oysa cinayet planla işlenir. Nerede ve nasıl? Neyle? En azından birkaç dakika olsun nasıl kaçılacağının ve yakalanılmayacağının hesabı yapılır. Ortalık normale dönene dek neler yapılacağı, gerekirse nerede saklanılacağı düşünülür.

BÜLENT

Konu sence de oldukça fazla dağılmadı mı Selçuk. Ben nerede kaldığımızı bile unuttum.

            SELÇUK

Haklısın fazla dağıldı. Özür dilerim. İş konuşmaya gelince kendimi kaybediyorum işte.

BÜLENT

Peki, bütün bu anlattıklarının, birinin karısıyla yapılan bir gecelik kaçamakla ne ilgisi var sorabilir miyim?

SELÇUK

Bir arkadaşın.

BÜLENT

Pardon?

SELÇUK

Birinin dedin az önce. Birinin karısıyla yapılan bir gecelik kaçamak demiştin. Bir arkadaşın karısıyla yapılan bir gecelik kaçamak değil miydi?

BÜLENT

Tamam, öyle olsun?

SELÇUK

Öyle zaten.

BÜLENT

Peki öyle. Ama bunun cinayetle, cinayet mahalliyle yahut katille ne alakası var ki? Kimsenin canını almak gibi bir niyetim olduğundan bahsetmemiştim.

            SELÇUK

Birebir bir ilgisi yok tabi. En azından bu saydıklarınla bir ilgisi yok diyebilirim çok rahat.

            BÜLENT

Peki, saymamış olduğum hangi ayrıntıyla bir ilgisi var, açıklar mısın?

SELÇUK

Vicdan dersem.

            BÜLENT

Vicdan mı? Az önce kendin vicdanla alakası yok demedin mi? Vicdanı olan cinayeti zaten işlemezdi hani?

            SELÇUK

Evet, ben böyle dedim. Sözümün hala arkasındayım da. Vicdandan ilk bahseden sendin hatırlatırım. Hem kimsenin karısıyla yatmak gibi bir niyetin olduğunu da söylememiştin aslında. O bir örnekti o kadar.

            BÜLENT

Evet, haklısın sanırım. Yine de ikisinin arasında bir bağlantı kurabilmiş değilim.