5 Haziran 2025 Perşembe

SEÇİLMİŞ OLAN 11

“iyi misin sen?

rengin attı

birden.”

  

Önce çok uzaklardan geldiğini tahmin ettiğim bir şırıltı duyar gibi oluyorum. Arkasından kendimi deniz kenarında martılara simit atarken hayal ediyorum. Koparıp gökyüzüne alelade fırlattığım simit parçaları daha denize düşmeden martılar tarafından kapılıyor. Birden vapur nereden geldiğini anlayamadığım bir dalganın altında kalıyor ve boydan boya sırılsıklam oluyorum. Suratımı kaplayan suyla kendime gelerek nerede olduğumu hatırlayıveriyorum. Yattığım yerden bütün yüzümü kaplayan suyla ayağa fırlıyorum. Sıcacık su buharını tüttürerek yakamdan göğsüme doğru akıyor. Gömleğim altından geçen ılık ıslaklık nedeniyle anında vücuduma yapışıyor. Yerde, toprak üzerinde az önce başımı koyduğum kısım etrafı ıslak olduğu halde kafamın şeklini alacak biçimde kuru kalıyor.

Suratsız dizleri üzerine çömelmiş, neredeyse burnu burnuma değecek şekilde yüzümü seyrediyor.

“Bayıldın,” diyor.

Başımı sallıyorum.

“Farkındayım,” diyorum. Farkındayım da. “O sırada ben de buradaydım.” Elimi enseme götürerek boynumu yapış yapış yapan suyu siliyorum. Ben bayılınca korkuyor olmalı, sonra da su bulmuş yüzüme döküyor. “Uyarmıştım ama,” diyorum. 

Yerdeki kurumak üzere olan siluetime bakıyor.

“Bazen insanlar öylesine boş olurlar ki,” diye hayıflanıyor. “Yalnızca yer kaplarlar o kadar. Aslına bakarsan bu insan olmanın mantığına da aykırıdır biliyor musun?”

İşin gerçeği o sıra  felsefi derinliği olan hiçbir bir anlamlı cümleyi kaldırabilecek halde değilim. Bir yandan bayılmam iyi de oluyor. Fena susamışım. “Su bulmuşsun ha,” diye konuşuyorum. Boşa giden cümleleri yüzünden canı sıkılıyor. “Bugün başıma gelen en güzel şey.”

“Pek sayılmaz,” diye mırıldanıyor.

“Var mı başka?”diye soruyorum. Enseme götürdüğüm elimi yalarken sarışın adama bakıyorum. İrileşmiş gözleriyle beni takip ediyor.

“İstersen yalama,” diyor.

Tuzluydu su. “Bu su tuzlu,” diye bağırıyorum. Ve aynı zamanda sıcak. “Ve sıcak.”

Suratsız kaşlarını gözlerinin üzerine düşürerek başka çaresi olmadığını anlatmaya çalışıyor.

“Başka nasıl bulabilirdim ki suyu?” diye soruyor. “Belki bilmiyorsun ama burada su, en değerli neyi biliyorsan ondan bile değerlidir.”

Suratsız’ın yüzündeki ifadeden söylediklerinde çok ciddi olduğu belli. Fakat bu ciddiyet benim az önce içine daldığım karanlığın koyu kestane formuna tekrar dönmeme engel olamıyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAANİ

Şeysel Adaları var bir tane mesela. Dikkatinizi çekerim neysel adaları olduğunu bilen yok aslında. Şeysel aşağı, Şeysel yukarı gidelim de gi...