24 Haziran 2025 Salı

MEŞHUR KAŞIKÇI ELMASININ SIRRI 2. PERDE

                                       İKİNCİ PERDE


Oyuncular
Ömer
Samet
Beşinci kişi
Ali
Cem
Teoman
Can

Sahne dedenin evinin salonu tarzındadır. Ortada önde bir masa, yerde belirgin bir halat, duvarda üzerinde MEŞHUR ELMAS KAŞIKÇI BU AKŞAM BURADA yazılı bir afiş, masanın önünde bir sehpa, altında sandık, kahvehane sahnesinde okey oynanan masa ve uyuyan beşinci adam hala oturduğu, seyirciye karşı sandalyesinde uyumaktadır. Sahnenin solunda arkası seyirciye dönük belirgin boyutta bir tabela vardır.

Ömer ve Samet sahnenin sağından içeri girerler.

ÖMER
Oğlum adam bahçe kapısına yazmış asmış işte, dikkat köpek var diye, öyle dalınır mı içeri gözlerin kapalı, ya bi şey olsaydı.

SAMET
Ne biliim abi, dalmışım işte. Görmedim.

ÖMER
Ne demek görmedim oğlum, verilmiş sadakamız varmış.

SAMET
Evet abi, aklım başımdan gidiyodu az daha.

ÖMER
Gider tabi, az kalsın eziyordun hayvanı, küçücük bi şeydi zaten köpek. Nasıl da korktu sabi. Hayır adam uyarmış bi de dikkat köpek var, ezmeyin diye, kocaman yazı asmış kapıya di mi? dikkatli ol biraz. Bunların hepsi o bilgisayar oyunları yüzünden, dikkatiniz dağılıyor hep. Neyse bi şey olmadı en azından.
(Mektubu açar)
Şimdi şu mektuba bi daha bakalım.
(Masada oturan oyuncuyu fark ederler, uyuyordur.)
Bu da kim lan?
(Samet omuzlarını silker)
Dedemin evinde ne işi var? Uyuyo herhalde.
(Yaklaşır, omzunu sarsar)
Hişt birader, uyansana.

5. ADAM
(Uyanır, esner)
Haa içim geçmiş ya.
(Ömer’i fark eder)
Nerdeyim ben ya? Siz de kimsiniz?

ÖMER
Sen kimsin asıl, ne arıyorsun dedemin evinde.

5. ADAM
Dedenin evi.
(Hatırlar)
Ha senaryo.

ÖMER
Ne senaryosu?

5. ADAM
(Elini uzatır.)
Ben beşinci adam. Demek ki bi önceki sahnede masada uyuyakalmışım yine, uyandırmaya kıyamamışlar anlaşılan.
(Elini geri çeker)
Siz rahatsız olmayın lütfen, ben şurada sahne bitene kadar sessiz sedasız oturur, kalan çayımı içerim.
(Masadaki bardaktan bir yudum alır.)
Soğumuş. Gidin gidin.
(Ömer ve Samet sahnenin ortasına doğru ilerlerlerken durur, dönüp 5. Adama bakarlar)
Giderken beni unutmayın kafi, bundan sonra oyun yok başka.
(Ömer ve Samet yine sahnenin ortasına yönelirler, durup 5. Adama bakarlar.)
Ya işinize bakın siz.
(İkisi sahnenin ortasına gelirler)

ÖMER
(Mektuba bakar ve içinden okur)
Sence dedem nereye saklamış olabilir ki elması? Mektupta salonda diyo. Koskoca elmas.

5. ADAM
(Çay kaşığıyla çay bardağına vurur. İki kardeş adama bakarlar. Sahnenin önündeki sandığı işaret eder)
Ben olsam sandığa bakardım önce.

İki kardeş sandığa bakarlar. Sonra birbirlerine bakarlar. İkisi birden aynı anda elleriyle hayır işareti yaparlar.

ÖMER_SAMET
Yok yok sandık olmaz.

SAMET
Ne yapçaz peki?

5. ADAM
(Kaşıkla bardağa vurur)
Sandığa bakın sandığa.

ÖMER
Ya bi sussana sen, senin sahnen diil bi kere.

5. ADAM
(eliyle ağzında kilit varmış anahtarla kaparmış gibi yapar, elindeki anahtarı atacakmış gibi yapacakken, tekrar ağzındaki kilidi açar gibi hareket eder)
Benden söylemesi.

Ömer adamın üzerine gidecek gibi olur. 5. Adam elindeki hayali anahtarla ağzında ki hayali kilidi kilitler ve anahtarı arkasına atar gibi yapıp, ellerini çırpar. Ömer geri döner ve kardeşi Samet’in yanına gelir.

ÖMER
Sen sola bak, ben sağa bakayım, ikiye ayrılırsak daha çabuk buluruz.

SAMET
Peki.

İkisi birlikte sola dönerler, samet yerde bir şeyler aramaya başlamıştır bile. Ömer onu izlemektedir. Samet onu fark edince durur. Doğrulup abisine bakar.

SAMET
Ne?

ÖMER
(Eliyle solunu işaret eder)
Sen öbür sağa bak istersen.

SAMET
(Abisinin gösterdiği tarafa bakar)
Öbür sol. Tamam.
(Döner sahnenin ortasında, yerde kalın bir ip olan noktada eğilir aramaya başlar)

ÖMER
(Kardeşine bakar, başını sallar, sırtı ona dönük eğilip aramaya koyulur)
Bir şey bulursan haber ver ama.
(Bir müddet bakınırlar.)
Burada hiçbir şey yok.
(Aramaya devam ederek)
Sen bir şey bulabildin mi bari?

SAMET
(Yerdeki ipi eline almıştır.)
Sadece bir ipucu buldum o kadar, başka bir şey yok.

ÖMER      
(Aramalarına devam etmektedir.)
İpucu ha, güzel. Nasıl sağlam mı peki?

SAMET
(Elleriyle çekiştirerek kontrol eder)
Evet sağlam görünüyor.

ÖMER
Gerçekten mi? Bu iyi. Bir yere çıkıyor mu bari?

SAMET
(ipin gittiği yöne bakar, ip masaya çıkıyordur)
Evet masanın üstüne çıkıyor.

ÖMER
Masanın üstüne ha. İlginç. Sen de çık bakalım.

SAMET
(Elindeki ipi bırakır, masanın üstüne çıkar)
Çıktım.

ÖMER
Var mı bi şey başka?

SAMET
(İpin diğer ucu masada bitmektedir, eline alır.)
Başka bi ipucu daha var.

ÖMER
Deme. Takip et bakalım, o nereye götürüyor.

SAMET
(İpi takip edere masadan çıktığı yere iner tekrar, iki ipucu da elindedir)
Masadan indim, ilk ipucuna döndüm tekrar.

ÖMER
Hadi ya, umutlanmıştım o kadar. Neyse aramaya devam et başka neler bulacağız bakalım.

İki kardeş oldukları yerde dönerek yer değiştirirler. Samet sahnenin soluna geçmiştir, Ömer kardeşinin eski yerine, aramaya devam etmektedirler. Samet birden durur. Pencereye bakıyordur.

SAMET
Abi.

ÖMER
Ne oldu bi şey mi buldun yine?

SAMET
(Eliyle pencereyi işaret eder)
Evet, pencerede biri var.

Ömer aramayı bırakır, kardeşini tutup yere çömelirler ve masanın siper ederler.

ÖMER
 Nerde? Kim acaba? Demek elması bilen başkaları da var.
(Pencereye bakar)
Ben bir şey göremiyorum. Nerde?

SAMET
(Eliyle pencereyi işaret eder)
Şurda.

ÖMER
(Bakar)
Hala orada mı peki, ben birini göremiyorum.

SAMET
(Bakar)
Evet, orda işte, perdenin hemen arkasında. Kocaman biri var.

ÖMER
Kocaman.
(Görünmemeye çalışarak bakar)
Hani oğlum. Biri miri yok orda?

SAMET
(Ayağa kalkar, pencerenin önüne gider, perdenin iç tarafından kocaman bir i harfi alır gelir.)
Bu ne peki. Neyin i-si acaba?

ÖMER
(Kızgın)
İ…
(Susar)
Neyse, ödüm patladı ya, biri bizi gözetliyor diye. Pencerede biri varmış. Hadi aramaya devam et, bulalım şunu bir an önce.
(Eğilir aramaya devam eder)

Samet elindeki i yi masaya bırakır. Yerine geçerken köşedeki kase dikkatini çeker. Alır, içindekilerden birini, ağzına atar)

SAMET
(Ayaktayken abisine, kaseden bir tane daha alıp ağzına atarken)
Abi hayalet?

Ömer heyecanla kendini masanın arkasına atıp etrafına bakınır, kardeşine döner.

ÖMER
Nerde?

SAMET
Ne nerde abi?
(Elindeki kaseden bir tane daha alır)

ÖMER
Hayalet. Hayalet dedin ya. Kimin hayaleti acaba. Kesin dedemindir.
(Boşluğa seslenir)
Sen yazmışsın dede, gdin alın diye ya.
(Kardeşine)
Yaşarken bunamış mıydı la bu?
(Havaya)
Dede biziz torunların, Ömer’le Samet.
(Samet’e)
Eğilsene oğlum.

SAMET
Abi ne yapıyon sen ya. Hayal et dedim. Hani hayal et. Düşün yani. Elması bulunca nasıl zengin oluruz di mi diye soracaktım.

Ömer saklandığı yerden doğrulup üzerini silkeler.

ÖMER
Ha. Oluruz tabi.
(Samet’in elindeki kaseye bakar. Kızgın.)
Ya bırak şimdi laf salatasını da bana yardım et biraz ya.

SAMET
(Elindeki kaseye bakar)
Ama çok güzel. İçinden meyveden yapılmış bir E çıkarır. Özellikle e. Elmadan.
(Abisine uzatır)
İster misin?

ÖMER
Ya bırak şunu ya şimdi.

SAMET
(Kendi kendine konuşarak sahnenin soluna doğru yürür, elindeki kaseyi yere bıraktığı vakit, arkası seyirciye dönük tabelayı fark eder. Cümlesini keser. Susar. Kaseyi bırakır. Doğrulur.)
Abi sana da yaranamıyoz ki bi türlü. Bi sus diyon bi konuş diyon.  Ahan bırakıyorum laf salatasını. Hani bazen ne yapacağımı şaşırıyo…

ÖMER
(Kardeşi susunca aramayı bırakır, doğrulup Samet’e bakar. Samet tabelaya bakıyordur.)
Samet ne oldu oğlum, sustun birden.

Samet baktığı tabelayı seyirci görecek şeklide çevirir, Ömer tabelaya bakar. Tabelada SÖZÜN BİTTİĞİ YER yazılıdır.

SAMET
Sözün bittiği yerdeyim abi.

ÖMER
Gelsene oğlum o zaman buraya?

Samet tabelayı bırakıp abisinin yanına gelir.

SAMET
Di mi. Bi ara çok korktum artık hiç konuşamayacağım diye yani. insan konuşmadan nasıl yaşayabilir ki di mi abi.

ÖMER
Samet ben vazgeçtim oğlum sen oraya git yine.
(Samet susar.)
Ya biz nasıl bi eve geldik böyle ya, yok pencerede biri var, yok hayalet, yetmedi sözün bittiği yer. Bakalım daha neler çıkacak karşımıza.

Sahneye sağ taraftan Ali, Cem ve Teoman girerler.

ÖMER
(Gelenleri fark edince susar önce)
Ahan üç harflilerde geldi işte. Buyur burdan yak.

SAMET
(Abisinin yanına gelir, çorabından çakmak çıkarır, yakar)
Nerden abi?

Ömer Samet’in yaktığı çakmağa bakar, Samet’e döner.

ÖMER
Bu ne oğlum. Sen cebinde çakmak mı taşıyon?

SAMET
(Çakmağı kapatır)
Yok abi, çorabımda taşıyom. Taşla falan ateş yakana kadar akşam oluyo, böyle kolay.

Sahneye giren üçlü iki kardeşin yanına gelir.

ALİ
Merhaba ben Ali.

CEM
Ben Cem.

TEOMAN
Ben de Teoman.

SAMET
(Parmaklarıyla sayar, abisine döner)
Abi üç harfliler demiştin, Teoman altı harfli.

TEOMAN
(Arkadaşlarını gösterir)
Sağolsun arkadaşlar bana Teo diyolar.

ÖMER-SAMET
(Ellerini birbirine vurarak nasıl düşünemedik hareketi yaparlar, aynı anda konuşurlar.)
Haaa. Teo.

ÖMER
(Teoman’a)
Oldu şimdi.

ALİ
Buradan geçiyorduk ta pencerede birini gördük, dedik bi uğrayalım bakalım ne var ne yok.

CEM
Evet, perdedeki Ali’nin İ-siydi. Biri onu alınca dedik neler oluyo?

ÖMER
Ali’nin İ-si? AL nerde peki?

CEM
Aldık işte. İ kaldı bi tek.

ÖMER
(Eliyle dudaklarını saklamaya çalışarak çaktırmadan Samet’e konuşur)
Ayaklarına bak ters mi?

SAMET
(Üçlünün ayaklarına bakar)
Yok abi diil.

ALİ
(Ayaklarına bakıldığını fark etmiştir.)
Biz yenilikçiyiz. Bizim vücutlar ters kompile. Neyse sizin işiniz var belli, rahatsız etmeyelim daha fazla. Haydi iyi günler.

Üçü sahnenin diğer tarafından kapıyı açıp çıkar giderler, arkalarından açtıkları kapıyı kaparlar. Ömer’le Samet arkalarından bakakalmışlardır.

SAMET
Abi kapıdan gittiler.

ÖMER
Pencere ters tabi.

SAMET
Öyle diil abi, orda kapı var, belki elmas ordadır. Salonda gizli bölme diyodu ya mektupta. Belki bu bi işarettir.

ÖMER
Olabilir ha. Gidip bi bak bakalım ne varmış orada?

Samet kapının önüne gider, açmaya çalışır, açılmaz.

SAMET
Kilitli.

ÖMER
Nasıl kilitli oğlum, şimdi gitti ya adamlar oradan.

SAMET
(Dener)
Yok abi kilitli.
(Bırakır, dönecekken kapı açılır)

CAN
Buyrun birader birine mi baktınız?

Ömer kardeşinin yanına gider.

ÖMER
Sen de kimsin ya?

CAN
(Elini uzatır)
Can. Müsaadenizle biraz yalnız kalmak istiyorum.

ÖMER
(Elini sıkar)
İçerde ne var onu merak ettik biz.

CAN
Bok var.

ÖMER
Tamam yalnız kalmak isteyebilirsin ama saygısız olmaya gerek yok şimdi, adam gibi içerde ne var diye sorduk şurada. İçeri girip bakalım mı yani?

CAN
Oraya girmeyin, oraya giren kolay kolay çıkamıyor.

SAMET
Niye orası büyük sırların saklandığı gizli bir oda mı yoksa?

CAN
Hayır, tuvalet.

SAMET
Gerçekten içerde bok varmış yani.

ÖMER
(El sıkıştığı elini pantolununa siler)
Peki lanetli bi tuvalet mi bu, niye giren çıkamıyo?

CAN
(Ömer’e bakar)
Sen çok korku filmi seyrediyon herhalde. Yok öyle bi şey dün akşam cırcır olmuşum, sabahtan beri çıkamadım bi türlü. Hani bekliyosanız benim işim çok uzun beklemeyin diye söyledim onu.  Aha.
(Eliyle altını tutar)
Yine geliyor. Kaçın kendinizi kurtarın.
(Kapıyı kapatır.)

ÖMER
Deliydi galiba. Ne yapacaz oğlum şimdi?

SAMET
(Eli cebindedir)
Aha buldum galiba?

ÖMER
Gerçekten mi. neymiş söyle o zaman.

SAMET
Düğme.

ÖMER
Gizli bir düğme mi buldun. Demek gizli bölmeye böyle gidiliyor.

SAMET
(Cebinden düğme çıkarır)
Yok abi, Sabahtan beri arıyodum, cebime koymuşum meğer, ceketimin kopan düğmesi, hiç bi yerde aynısını bulamamış annem.

ÖMER
Ya oğlum ben de ne sandım ya. Akıllı ol biraz.

SAMET
İnşallah abi. B?

ÖMER
Ne?

SAMET
A kıllı ol dedin ya. Bi kaç yıla kalmaz olurum. B ne olayım?

ÖMER
Saçmalamayı bırak ta artık, bulalım şu elması. Nerde olabilir acaba? Kendimizi onun yerine koyalım şimdi. Yaşlı bi adam gibi düşünelim, nereye koyardık acaba.
(Durur)
Vazgeçtim lan, kendimi yaşlı damın yerine koyunca bile siyatiklerim azdı.

SAMET
Abi benim aklıma bi şey geldi.

ÖMER
Hayırlı değildir o zaman.

SAMET
Dedeme soralım abi. O saklamadı mı zaten elması, yerini ondan iyi kim bilecek ki?

ÖMER
Bak bu iyi fikir bunu niye ben akıl edemedim ki daha önce. Yalnız ufak bi sorun var.

SAMET
Nedir abi çözeriz?

ÖMER
(Samet’i taklit eder)
Nedir abi çözeriz?
(Kızar)
Adam ölü oğlum, nereye soruyosun dedene? Dedim da hayırlı değildir diye, dediğim çıktı işte.

SAMET
Hayır abi öyle diil, dedemin ruhundan yardım isteyelim.

ÖMER
Ya Samet dedeme yaşarken bile ruhsuz adamın teki diyolardı, nasıl yardım isteyeceğiz ruhundan?

SAMET
Ruhunu çağıracaz abi?

ÖMER
Nasıl yapıcaz bunu adam yaşarken çağıramıyolardı bi yere, evinden çıkmıyodu.
(Durur)
Tabi ya yine evinden çıkmamaıştır o di mi?
(Düşünür)
Peki ruh nasıl çağırılır biliyon mu sen? Davetiye yazıp masaya mı bıraksak artık. Tavuk değil ki oğlum dede bu, gel bili bili bili denmez herhalde.

SAMET
(Masayı gösterir)
Abi masaya oturalım önce bir.

ÖMER
Emin misin?

SAMET
Otur abi otur, bana güven sen, olay ben de.

ÖMER
Ben de ondan korkuyorum ya zaten.

İki kardeş masaya otururlar.

SAMET
(Ellerini uzatır.)
Abi ellerimi tut.

ÖMER
Emin misin oğlum, tırsıyom bak ben.

SAMET
Ya abi korkma ya, ilk defa yapmıyom bunu, daha dün Maykıl Ceksın’ın ruhuyla konuştum.

ÖMER
Maykıl Ceksın’ın ruhuyla. Ne dedi peki, nasıl ölmüş anlattı mı?

SAMET
Bilmiyom ingilizce konuştu hep, hiç bi şey anlamadım. Ayıp olmasın diye ne dediyse yes dedim. Hadi uzat ellerini.
(Ömer ellerini uzatır. Elele tutuşurlar.)
Gözlerini kapa şimdi.

ÖMER
Birini kapasam olmaz mı?

SAMET
Abi.

ÖMER
Tamam be tamam.
(Gözlerini kapar.)

SAMET
Ey ruh. Ey dedemin ruhu. Yardımına ihtiyacımız var, seni çağırıyoruz.

ÖMER
Geldi mi sence?

SAMET
Ey ruh geldiysen üç kere vur.

Üç kere vurma sesiyle birlikte Ömer’in başına vuruluyormuş gibi başı hareket eder.

ÖMER
(Gözlerini açar, bakınır. Havaya)
Kafama diil masaya.
(Samet’e)
Bu dedem diil galiba.

SAMET
Ne biliyon abi? Son günlerinde kulakları iyice gitmişti rahmetlinin yanlış anladı demek ki? Masa da tahta ya.
(Ömer bir şey söyleyecekken)
Bi daha deneyelim bakalım.
(Ellerini tutar ve gözlerini kaparlar)
Ey ruh geldiysen üç kere vur.

ÖMER
Masaya ey ruh masaya.

SAMET
Şşşş.

ÖMER
Ne şışı kafa benim kafam, eli ağırmış adamın.

SAMET
Ey ruh geldiysen üç kere vur.

Arka arkaya dört kere masaya vurulma sesi.

ÖMER
Dedim ya oğlum dedem değil bu diye, şimdi de dört kere vurdu.

SAMET
Abi dedem yaşarken üçle dördü karıştırıyomuş hep, bu yüzden lakabı dört değil üç Nusret’miş zaten. Bi de 27 ile 42yi karıştırıyomuş niyeyse.

ÖMER
Bi de burnunu.
(Gözlerini açar)
Pisti lan. Ben yine de inanmadım onun dedem olduğuna başka bi şey daha söyle sen, emin olalım iyice.

SAMET
Ey ruh dedemsen kapıyı çal.

ÖMER
(Kapıya bakıyordur, ellerini bırakır)
Anaa kapı gitti lan gözümün önünde.

SAMET
Tamam işte, ben dedim o sana dedemdir diye. Adamın öteki lakabı da hırsız Nusret’ti. Daha gelmez o.

ÖMER
Hakkatten pis adammış ha. La bana bak, şimdi bu kaşıkçı elmasını da çalmasın. Durup dururken başımız belaya girmesin sakın, ne diyorsun? Çaldı satamadan öldü mesela. Olur mu olur.

SAMET
Abi adamın adı ne?

ÖMER
Hangisi. 4 değil 3 Nusret’i mi soruyon, hırsız Nusret’i mi?
(Kafasına vurulmuş gibi tok sesiyle başını öne eğer. Etrafına bakınır.)
Ne yalan mı?
(Samet’e, eliyle başını sıvazlar)
Eli ağır Nusret.

SAMET
Soyadı neydi abi onu soruyom ben?

ÖMER
Kaşıkçı. Niye?
(Durur)
Ha, Kaşıkçı elması. Tabi ya adamın elması bu.
(Havaya)
Pardon dede.
(Samet’e)
E şimdi dedemin ruhu da gitti ne yapacaz. Kalk arayalım bari, oturmayla olmayacak bu.

Ömer kalkar Samet kalkacakken arka duvardaki afişi görür.

SAMET
Abi.

ÖMER
Yine ne var? Kalksana oğlum artık, bulalım şu elması biran önce.

SAMET
Abi elmas erkek ismi midir, kadın ismi mi?

ÖMER
(Samet’e bakar)
Kadın niye?
(Samet’in baktığı yere bakar ve sesli okur.)
Meşhur Elmas Kaşıkçı bu akşam burada. Onun arkasında mı gizli yani.

İki kardeş beraber afişin başına giderler. Bu arada 5. Adam uyuyakalmıştır yine.

SAMET
Bu uyuyo abi.

ÖMER
Ya bırak şimdi onu da, gel şu afişe bakalım bir. Bu kim? Ninem mi?

SAMET
Bilmem herhalde, soyadı kaşıkçı baksana.

Birlikte afişin sağına soluna bakarlar. Kaldırıp afişi masaya koyar, arkasındaki duvara vururlar falan.

ÖMER
Yok bi şey.

SAMET
Bi dakka abi.
(Masaya kaldırdıkları afişi eski yerine duvara getirir. Şarkıcı kadının eli sahnenin önündeki masanın altında bulunan sandığı işaret etmektedir.)
Eline bak.
(İşaret ettiği yere bakar)
Masanın altını işaret ediyor.
(Gider masanın altına girer.)
Gel abi gel bulduk galiba.
(Sürükleyerek sandığı masanın altından çıkarır.)

Ömer ve Samet birlikte sandığı masanın üzerine çıkarırlar.

ÖMER
(Açmaya çalışır)
Kilitli bu.
(Etrafa bakınır)
Anahtarı nerede acaba?

Samet sahnenin sağındaki kapıdan çıkar.

ÖMER
Nereye Samet? Gel şu anahtarı bulalım önce, sandık burada olduğuna göre, o da buralarda bir yerlerdedir?

Samet elinde bir anahtarla gelir.

ÖMER
Nerde buldun la onu?

SAMET
Nerde olacak abi, paspasın altında. Herkes bilir ki anahtar paspasın altındadır.

ÖMER
Doğru. Haydi ver bakalım anahtarı açalım sandığı.

Samet anahtarı abisine uzatır. Ömer anahtarı alır ve sandığı açar. Sandık kapağı seyirciye doğru olduğu için seyirci içindekileri görmez. Ömer şaşkın bakar.

ÖMER
Bu da ne?

Samet abisinin yanına gider ve açılan sandığa bakar.

SAMET
Bir sürü.

ÖMER
Bir kağıt var.
(Uzanır kağıdı alır ve açarak okumaya başlar)
İşte sözü geçen meşhur kaşıkçı elmalarını buldunuz.
(Samet uzanıp sandıktan bir tane elma alır ve ısırır)
Bu elmalar amasya elmalarından bile güzeldir. Türleri çoktan tükenmesine rağmen Babamın babası bunların çekirdeklerini saklamış. Ben de size bırakıyorum. Eğer kafayı çalıştırırsanız, elma sektöründe kral olursunuz, paraya para demezsiniz. Çekirdekler sandığın içinde, hadi hayırlı olsun. Dedeniz Nusret kaşıkçı, Namı diğer kaşıkçı elması kralı.
(Samet’e)
Kaşıkçı elması elmas değilmiş Samet, elmaymış meğer.

SAMET
Ama gerçekten güzel ha abi. Ye bak.

ÖMER
Ya bırak Allahını seversen ya, yürü gidelim buradan ben de ne sanmıştım, çıka çıka ne çıktı ya. Yürü yürü.

SAMET
(Masada yatan adamı gösterir)
Giderken beni unutmayın demişti. Uyandıralım mı?

ÖMER
Ya boş ver uyanır nasılsa, haydi haydi.
(Samet’i ittirerek sahneden çıkarlar.)

Birkaç saniye sonra 5. Adam gözlerini açar. Etrafına bakar.

5. ADAM
En azından aynı sahne.
(Elmaları fark eder)
O da ne? Elma mı onlar ya.
(Kalkar, sandığın başına gider, bir tane alır, ısırır)
Vay ne güzel elmaymış.
(Sandığa bakar, elmalara dokunur)
Bi sürüymüş bi de.
(Dikkatini çeken bir kutu vardır)
Bu da ne ki?
(Küçük kutuyu çıkarır, üstünde katlı kağıdı açar. Sesli okur)
Ha unutmadan bi de bu var, çok güzel parlıyor bazen, işinize yararsa alın sizin olsun.
(Kutuyu açar, içinden elmas çıkar:)

PERDE KAPANIR.

2.  Perdenin sonu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAANİ

Şeysel Adaları var bir tane mesela. Dikkatinizi çekerim neysel adaları olduğunu bilen yok aslında. Şeysel aşağı, Şeysel yukarı gidelim de gi...