SAHNE 9 Sektörbaşının
makamı
Sektörbaşı,
Himiroid, Ulak,
Ellerini
arkadan bağlamış Sektörbaşı, pencereden uzayı izlemektedir. Hemen arkalarından
Himiroid ve Ulak ışınlanırlar. Himiroid ayakkabısını giyer. Ulak sağ elini
uzatıp dört parmaklı eliyle baş ve son parmağını ayırarak Sektörbaşını
selamlar.
ULAK
Kambala dabala
Sektörbaşımeap.
Sektörbaşı
dönmez pencereden bakmaya devam ederek konuşur.
SEKTÖRBAŞI
Ve dabalas kamba Lipidcan.
(Sesini düşürerek)
Ve dabalas kamba. Hiç farketmiş miydin uzay
ne kadar büyük ve karanlık değil mi? pencerenin dışında asılı duran küçük
topların aslında bir gezegen ya da güneş olduğunu düşünebiliyor musun? Oysa
burdan sadece klonların bilyesi gibi görünüyorlar ve biz de onların üstünde
ancak onlar kadarız.
ULAK
(Şaşkın)
Nasıl?
SEKTÖRBAŞI
Ben de aynısını dedim işte. Nasıl? Ve niçin?
Hepimiz bu yoğun karanlık içinde küçük birer noktadan başka neyiz ki ve kendi
çılgın çıkarlarımız için aralıksız birbirimizin kan pompalayıcılarını
kırıyoruz. Neyi paylaşamıyoruz hiç düşündün mü?
ULAK
Efendim?
SEKTÖRBAŞI
Efendim ya, sen bana efendim dediğin için ben
senin üstünüm aslında. Peki, sen gerçekten benden daha mı değersizsin? Hayır. Bazen
durup düşünüyorum, değer mi diye? Gerçekten bu kadar acıya, bu kadar ıstıraba
değer mi? Oysa birbirimizin haksal dairelerine dokunmadan hepimizin rahatlıkla
yaşayabileceği bu geniş boşlukta birbirimize çektirdiğimiz bunca çileye değer
mi? Bu denli adaletsizliğe, çarpıklaşan sisteme, bir canlının bir başka
canlının üzerinde hak iddia edebilmesini reva gören ve o bir kısım seçilmişi, o
da sadece ödeyebileceği için üstün kılmaya hakkımız var mı? Hiç kimsenin
olmadığı bir galakside bir yıldız patlasa ses çıkar mı? Çıktı diyelim.
Duymazdan gelmeye değer mi?
(Derin bir nefes alır, düşünceli düşünceli
pencereden dışarı bakar. Gözlerini kapatıp kısa bir süre öyle kalır. Aniden
döner, yüzünde bir gülümseme vardır.)
Sonra sorduğum bütün sorulara cevap
veriyorum; Evet değer. Yoksa yaşadığımız bu rahat hayatı nasıl elde ederiz.
Birileri bizim için çalışmazsa, biz nasıl dinleniriz. Birileri bizim için
ölmezse nasıl uzun yaşarız di mi? Bunları paylaşmak söz konusu olabilir mi ya?
Var mı böyle bir saçmalık.
Senin olan zaten benimken, benimkinin hesabı
olur mu? Niye bundan vaz geçeyeyim, Salak mıyım?
ULAK
Ha, bir ara motoru yaktığınızı düşündüm
sektörbaşımeap, karnımda kelebekler uçuşmadı değil. Ulan dedim kendi kendime
nooluyoruz?
(Eliyle burnunu sıkıp üç kere yere vurur)
Neyse ki sadece kan sıvınız tortu yapmış
birazcık o kadar. Bu sıcakta o da normal tabi.
SEKTÖRBAŞI
Himiroid’i bulmuşsun ha.. Sevindim.
Gidebilirsin Lipidcan.
(Ulak ışınlama düğmesine basacakken)
Ha… Giderken vezneye uğra da senin için
bırakılan zarfı al. Çabalarının karşılığı olarak fazladan bir şeyler de
bulacaksın bu kez.
ULAK
Saygıyla Sektörbaşı, muhafaza olun,
dirsekleriniz dert görmesin.
(Yakasındaki armanın düğmesine basar)
Işınla beni Araknoid.
Işınlanarak
kadrajdan çıkar. Atlet kalmıştır.
ULAK (Ses)
Oha yani, Atleti de
Araknoid, ayakkabı tamam da.
ARAKNOİD (ses)
Pardon.
ULAK (ses)
Pardonuna koyayım.
SEKTÖRBAŞI
(Araknoid’i işaret eder)
Sektör’de satmadığı adam yoktur. Parasını
ödediğin sürece en yakınlarına bile sana itaat adına ihanet eder ve bundan zevk
alır.
HİMİROİD
Bir güneş önü, size de ihanetinden korkmuyor
musunuz peki? Madem satmayı seviyor.
SEKTÖRBAŞI
Satmayı değil aslında krediyi seviyor. Tabi
bizim de bu konuda bazı önlemlerimiz yok değil. Hem şu sıralar benden fazla
ödeyen olamayacağına göre, şimdilik sorun yok. Sorun çıkmadan çözülmez. Çıksın
bakarız.
Himiroid,
dudak büzerek şaşkınlığını ifade eder.
HİMİROİD
Ne diyim çözmüşsünüz siz işi.
SEKTÖRBAŞI
Yaklaş Himiroid. Çok kişinin canını yaktığını
iyi bilirim. Yaklaş sektörün görüp görebileceği en acımasız şehirli. Senin
yüzünden gecelerini uykusuz geçiren çok şehirli tanıdım. Seni verdiğin acı yüzünden
göklerden aldırdık. Göklerde yas, gözlerde yaş bırakmadın Hİmiroid.
HİMİROİD
Artık temizlendim meap. Suç sayılacak
hareketler benden uzak. Artık şehrin en belalı yasa tepeni değilim, şehir
konseyinin hakkımda verdiği kararların dışına çıkmıyorum.
SEKTÖRBAŞI
Ne kadar kaldı
özgür vatandaş olmana?
HİMİROİD
Sekiz güneş turu.
Hatta yedi buçuk.
SEKTÖRBAŞI
Varmış daha, ben
daha az biliyordum.
HİMİROİD
Şehir konseyi en
uzlaşılmazdan verdi kararını.
SEKTÖRBAŞI
Haklısın, şehir konseyinin böyle bir kararı
oldu sana karşı, o zaman ki şartlar böyleydi tabi. Yemediğin halt kalmamıştı. Ama…
HİMİROİD
Ama…
SEKTÖRBAŞI
Ama artık aklanman ve hakkın olan saygın özgür
vatandaş sıfatını alma zamanın geldi.
HİMİROİD
Beleşe değil tabi.
SEKTÖRBAŞI
Hiç aynaya bakmıyor musun, beleşe doğurgaçın
bile öpmez seni Himiroidcan. Sekiz döngüden bahsediyoruz. Tam yaşadığını
varsay, ömrünün neredeyse onda biri.
HİMİROİD
On ikide biri.
(Parmaklarını
sayarak gösterir)
Hatta dört eksiği.
SEKTÖRBAŞI
Matematiğin iyi. Matematiği kuvvetli
insanları severim. Ticaretten iyi anlarlar. Anlaşmak kolay olur onlarla.
HİMİROİD
Sekiz yılın karşılığı nedir peki? Beni buraya
getiren büyük sır nedir?
SEKTÖRBAŞI
Yaklaş ta bir kahramana yakışan o kaşlarından
yalayabileyim Himiroidcan.
HİMİROİD
Hayırdır Sektörbaşımeap, kutlangaç değil
mutlangaç değil, konsey beni neden yalamakta? Eğer konsey yalıyorsa mutlaka
altında bi sorun vardır. Ne oldu?
SEKTÖRBAŞI
(Eliyle köşedeki masa üzerinde duran şişeleri
gösterir)
Bir şeyler içmek ister misin önce, kırmızı
sıçan suyu var. Daha yeni geldi. Soğuktur, için serinler. Alkolsüz. Sonra
sorarsın ne soracaksan. Kanape de var yanında. Yersen. Domuz eti yoktur içinde
merak etme.
Himiroid
gider bir şişeden bardağa doldurur, alır. Bir tane kanepe atar ağzına.
HİMİROİD
Sorun ne peki? Dübürünüzü bu kadar şişiren
mesele nedir acaba, neredeyse kuyruğunuz görünmeyecek korkudan?
SEKTÖRBAŞI
(Kuyruğuna bakar)
Hadi be, o kadar belli
ha. Başımıza büyük bir felaket geldi.
HİMİROİD
(Bir tane daha kanepe yer, ağzı dolu)
Felaket?
Havalı
kamyon kornası sesi. Eliyle bekle yapar. Cebinden kocaman bir telefon çıkarır.
SEKTÖRBAŞI
Evet. ve dabala kamba… Senin de dirseklerin
dert görmesin Tardak… Evet, senin de kapına meteor düşmesin. Tamam Tardak
tamam, sen de karadeliklerden uzak kalasın, artık ne diyeceksen de. Dinliyorum…
Deme…. Hadi be…. Haydaaa…. Emin misin peki, hepsi mi?.. Hepsi yani di mi? Eminsin? Anlaşıldı
kapatıyorum.
Telefonu
kapatıp arka cebine koyar.
SEKTÖRBAŞI
Az önce sonumuzun malumu açıklandı
Himiroidcan.
HİMİROİD
Bi şey anlamadım dersem Meap.
SEKTÖRBAŞI
Bir güneş döngü öncesi üretim ünitemiz gök
lalesinde otuz yıllık bilimsel çalışmalarımız enerji sıfırlanınca çürüyerek yok
olmuş. Yani senin anlayacağın, Gök lalesi bildiğin …
(Susar)
HİMİROİD
Buralara bip koymak
lazım bence.
SEKTÖRBAŞI
Ana güvenlik ünitesi karanlıkla dolmuş
çoktan, Enerji seviyemiz tamamen sıfırlanmak üzereymiş.
HİMİROİD
Yedek sistem yok muymuş?
SEKTÖRBAŞI
(Pencereden dışarı bakar)
Tamamen biten yedek sistemdi zaten. Güneşten
gelen ışınlardan başka kaynağımız kalmadı. O kadar. O da telefonları şarja
yetmez. En fazla otuz güneş turu sonra zifir karanlığa gireceğiz. İşte o zaman
hep beraber göreceğiz ebemizin üretgeçini.
HİMİROİD
Bip lazım bip…
SEKTÖRBAŞI
Haklısın.
HİMİROİD
Peki beni bunları söylemek için mi çağırmıştınız
Sektörbaşımeap? Bunları zaten enerji tükenince anlardım ki ben. Aniden önünü
göremiyorsan ya kör olmuşsundur ya da enerji tükenmiştir, bu kadar basit.
Üçüncü bi ihtimal aklıma gelmiyor bile.
SEKTÖRBAŞI
Tabi ki hayır, seni enerjinin bittiğini
söylemek için çağırmadım tabi. Haberin var mı bilmiyorum ama, yaklaşık otuz
güneş döngüsüdür bütün sektörün tek enerji kaynağı olan helebilmemnenyumun
labaratuvar ortamında suni üretimi için çalışıyoruz. Tam tamına koca otuz güneş
döngüsü.
HİMİROİD
Duymuşluğum var, görmüşlüğüm de. Otuz güneş döngüsü
her yerde reklamı asılı, Büyük şehir çalışıyor, hem güneş önü, hem de arkası sekiz
çarpı yirmi beş diye. Okumayı yeni söken klonlar bile biliyor, hatta müfredatta
hayat bilgisinde ilk konu bu.
SEKTÖRBAŞI
Bir daha ki seçimlerde kullanabilmek adına.
Reklam önemli.
HİMİROİD
Kırk güneş dönümünde bir yapılacak seçimler
için mi, daha on güneş dönümü var. Ve rakibiniz de yok, hepsini telef ettiniz,
reklama ne gerek var ki?
SEKTÖRBAŞI
Bak şimdi durduk yere kan pompalayıcımı
kırıyorsun, bir kere onlar görünmez
kazalardı Himiroid, günlük bilgi kağıtlarının her yazdığına inanma lütfen. Daha
bir güneş öncesi Sektörsaray, Şehirbahçe’den Polaroid de Souza’yı transfer etti
diye yazıyordu. Yalan. Yok öyle bi şey. De Souza hala Şehirbahçe’de.
HİMİROİD
Aynı şey diil. Hem Polaroid iyi ayaktopu
sürücüsü değil ki, niye transfer etsinler?
SEKTÖRBAŞI
Aynı şey demedim
zaten bi şey dedim.
HİMİROİD
Benim bahsettiğim kara delik gerçekten kara
mı diye bakmaya giden Sektörbaşı adayı Gubarak’ın uzay gemisinin kara delikte
kaybolması mesela. Kara deliğin gerçekten kara olduğunu ispat etmesi için siz
göndermiştiniz onu. Kara delik, adı üstünde karadır yani. başka ne
bekliyordunuz ki?
SEKTÖRBAŞI
Sektörde asılsız bir iddia yayılmaya
başlamıştı ama. Bir grup düzen bozucu kendini bilmez şehirli antipatist kara
delikler aslında pembe, sektör meclisi bizi kandırıyor, her şey pembeleşinceye
kadar diyordu. Kulak memesi mi bu?
HİMİROİD
Ya kara delik kara
olsa ne olur, pembe olsa ne olur?
SEKTÖRBAŞI
Öyle deme, pembe
olmaz. Kulak memesi kıvamı o. Olmaz.
HİMİROİD
Adamın gemisinin tam da kara deliğin
üzerindeyken enerjisi bitti.
SEKTÖRBAŞI
Ne kadar garip di mi? Sen gemi git, kara
deliğin göbeğinde enerjisiz kal, o kadar da demiştim oysa, giderken benim
gemimi alın diye.
HİMİROİD
Zaten sizin
geminizi almışlardı?
SEKTÖRBAŞI
Hayır, ben öteki gemimden bahsetmiştim, onlar
gidip enerji deposu delinmiş gemimi almışlar. Dikkatsizlik işte. Bu bilgisayar
olayı var ya insanda çok dikkat kaybı yapıyor ha, dikkatli olmak lazım.
Himiroid
inanmamış bakar.
SEKTÖRBAŞI
Hem olmuşla ölmüşe çare var mı Himiroid, Gubarak’ın tekrar geri gelmesi için kuyruğumu
bile veririm. Kendi üretgeçimden çıkandan çok severdim onu. Daha kuyruğu
çıkmamıştı bana geldiğinde. Neyse konudan kopmayalım biz, nihayet güneş son
sırtını dönmeden önce suni helebilmemnenyumu
bulmuştuk ta.
HİMİROİD
Tıklı tuklu konuştuğunuza göre, bulduğumuz
neyse geçmiş zamanda kalmış.
SEKTÖRBAŞI
Evet maalesef gök lalesini besleyen son
helebilmemnenyumlarda suyunu çekince ulaşılan bütün sonuçlar güneş dün sırtını
dönmek üzereyken heba olmuş.
HİMİROİD
Neden, üretimi bu
kadar zor bu helebilmemnenyumun?
SEKTÖRBAŞI
Bilmiyoruz, hep bir şeyler eksik kalıyor
nedense. Sektörde bol miktarda helenyum, bilmemyum ve nenyum olmasına karşın
bir araya getirdiğimizde kimyasal olarak helebilmemnenyum tepkimesi vermiyor.
Yüksekten bi tık fazla
(Elleriyle
tırnak işareti yapar)
teknolojimize rağmen Bakhelegelenyum,
helehelebilenyum hatta nadir bulunan bileşkeleri helebilmemneyseyumu bile
ayrıştırabiliyoruz ama helebilmemnenyum yapamıyoruz.
HİMİROİD
Nasıl yani?
SEKTÖRBAŞI
Hele bilmem işte nasılını. Olmuyor, yanından
bile geçemiyoruz helebilmemnenyumun
(Himiroid
bir şey söylemek ister)
ve sakın o zaman uzağından geçelim diye espri
yapma, son yapanı fırında zıkkımın kökü yaptırdım, havamda değilim ona göre.
HİMİROİD
Tamam da koca galakside yok mu bu
helebilmemşuneysenenyum mudur nedir kaynağı?
SEKTÖRBAŞI
Helebilmemnenyum.
HİMİROİD
Helebileşembenyum…
mum.
SEKTÖRBAŞI
Helebilmemnenyum.
HİMİROİD
Helebilememnenyumrum..
mum.
SEKTÖRBAŞI
Neyse boşver, zorlama. Yok işte, sonuç bu.
Otuz beş güneş turu öncesi patlattığımız o küçük gezegenden sonra bir daha
hiçbir galakside ya da sistemde helebilmemnenyumun izine rastlayamadık hiç.
Patlatmasa mıydık acaba? Ara ara pişman olmuyo değilim yani? Nerden
bilebilirdik ki?
HİMİROİD
Gerçekten niye patlattınız ki? Kaynağı zaten
almışsınız, gezegeni patlatmaya gerek var mıydı?
SEKTÖRBAŞI
Can sıkıntısı. Filonun komutanı
Durbakaroid’in canı sıkılmış, nükleer başlıklı füzeyi ateşleyen düzeneğin
düğmesi de parlak kırmızı olunca, ateşle barut yan yana durmamış işte. Pişman
oldu ama. Şehir yargı konsülü Parşömene
bin kere bi daha yaparsam iki olsun yazdırdı ceza olarak, bi de beş güneş turu
boyunca gaz çıkarmazsı yasaklandı, bütün cezayı içinde hissetti beş güneş turu
boyuca.
HİMİROİD
Sonuç. Yani şimdi
yan bastık diyorsunuz.
SEKTÖRBAŞI
Henüz değil. Ama küçük bir sorun çıktı.
Galaksiyi uzun süredir bulursak ellerinden zorla da olsa alabileceğimiz başka
koloniler var mı diye taramamıza rağmen koca galaksi çöle döndü sanki,
üretgecine koduğumun damlasını bulamadık.
HİMİROİD
Biip işte yan
basmışsınız niye yok diyosunuz ki?
Sektörbaşı
masasındaki bir düğmeye basar ve önlerinde holografik bir galaktik harita
açılır.
SEKTÖRBAŞI
Dediğim gibi son
bir umut ışığımız hala var.
(eliyle bir noktayı gösterir)
Şu küçük mavi
noktayı görüyor musun?
(Gözlerini kısarak yaklaşır ve daha yakından
dikkatle bakar)
Veya yeşil mi o?
HİMİROİD
Ben astiğmatım.
SEKTÖRBAŞI
Yaklaş o zaman.
HİMİROİD
Mavi yeşil renk körüyüm hem de. Bir nefes
zamanı durun gördüm galiba, şu mu, açık gri olan etrafında halkası var galiba.
SEKTÖRBAŞI
Hayır,
(Masanın üzerinden büyüteç verir)
HİMİROİD
(Yaklaşır, büyüteçle bakar)
Şu daha bi gri olan
öyleyse. Öyle mi?
SEKTÖRBAŞI
Değil, onun
yanındaki?
HİMİROİD
Yanındaki….
(Farketmiş
gibi)
Haaa…
(Durur)
yanındaki derken sağ yanındaki mi, sol
yanındaki mi? iki tane oluyor ya bunlar, karıştırıyorum bazen.
SEKTÖRBAŞI
Güneşlerine doğru
olan.
HİMİROİD
Evet şirin, küçük
bi sürü değişik grisi olan bir noktacık.
SEKTÖRBAŞI
Sinyal tutarlarımıza göre, İşte o şirin,
küçük mavi ya da yeşil noktacık sektörümüzün ihtiyaç duyduğu bütün enerjiyi
sağlayabilecek kaynağın varlığı yönünde işaretler veriyor.
HİMİROİD
İyi de bizim sektörün neredeyse milyonda biri
kadar bir nokta orası. Her yeri kaynak olsa ne yazar ki, ışınlama cihazının
şarjı için diyorsanız o ayrı.
SEKTÖRBAŞI
Düzeltiyorum, bir gezegen. Orası bir gezegen.
Üzerinde trigotyumsu canlıların yaşadığı bir gezegen. Kendilerine insan
diyorlar. Yarı akıllı sayılırlar. Henüz Dünya adını verdikleri o küçük
gezegenin dışına çıkmakta zorlanıyorlar ama az da olsa gelişmiş sayılırlar.
HİMİROİD
Burunları var yani.
SEKTÖRBAŞI
Ne?
HİMİROİD
Burunları diyorum, burunları var o zaman.
Trigotyumsu canlılar dediniz ya.
SEKTÖRBAŞI
Evet dedim ama
konumuzun bununla alakası yok hiç.
HİMİROİD
Kuyrukları yok o
zaman. Yanılıyor muyum?
(Cevap yok)
Ve burunları olan kuyruksuzla muhabbet
uğursuzluk getirir. Koltuk altlarımızdan kıl fışkırır sonra. Bir erkek olarak
koltuk altlarınız da kıl olmasını istemezsiniz herhalde. Gevşek değilseniz
tabi.
SEKTÖRBAŞI
(Alaycı)
Hı hı gevşeğim. Ayrıyeten yolda karşına koca
götlü çıkarsa yanından geçme götün büyür, güneş yüzünü sakladığında ıslık çalma
meme uçlarında çıban çıkar, bunlar gerçek dışı şeyler Himiroid. Sen savaşçısın
bunlara inanmazsın sanırdım. Şehir Konseyi olarak bu göreve seni seçmemizin
sebebi sert ve takıntılardan uzak olduğunu düşündüğümüz mizacındı, sektörün en
amansız yasa delicisi sanıyorduk seni, görüyorum ki yanılmışız. Hurafelere karşı
yapışkan yönün varmış.
HİMİROİD
Yanılıyorsunuz, bilginiz olsun diye
söylemiştim, yoksa hurafelere karşı ters kutup profilliyimdir, hepsi elimin
tersindedir.
(Himiroid elindeki bardaktan bir yudum alır.)
SEKTÖRBAŞI
Elimin tersi dedin de, ellerinde de beşer
parmak varmış mesela, buna ne diyeceksin peki?.
HİMİROİD
(Ağzındaki sıvıyı fışkırtır)
İğrenç. Ellerinde çok, götlerinde yok, nasıl
yaratık bunlar, onlardan bir şey alınır mı ya, siz kafayı mı yediniz? Bereketi
olmaz bi kere, bereketi kaçar,
(Kendi kendine)
ellerinde çok,
götlerinde yok.
(Sektörbaşına döner, sesli)
Halbuki ellerinde azla, götlerinde fazla
doğmaları gerekirdi. Normali bu. Kuyruk olmadan buyruk veremezsin ki?
(Elindeki kadehten bir yudum daha alır)
SEKTÖRBAŞI
Haklısın toynak yoksa konyak ta yok. Çirkin
varlıklar. Ama sakat doğmuşlar diye aşağılamak ne kadar doğru? Beraberinde
gelenle alay olmaz, ellerinde helebilmemnenyum olduğu müddetçe, beş parmakları
olmuş olmamış umurumda olmaz benim, altı parmağa bile açığım.
Himiroid
ağzındaki sıvıyı fışkırtır yine.
SEKTÖRBAŞI
(Yaklaşır, eliyle koyunun sırtına bakan
insanlar gibi, Himiroid’ın kuyruk çıkıntısının üstünü yoklar.)
Hem senin kuyruğun yağlı diye kuyruğu
olmayanlarla dalga geçme. Çarpılırsın.
HİMİROİD
Sayın Sektörbaşı, nokta kadar bir gezegenden
bahsediyorduk, getirip olayı benim kuyruk yağıma bağladınız. Galaksinin
ortasındaki karadeliğin kenarındayız, koskoca karadeliğin enerjisi işe
yaramıyor da iç biriminizdeki soba kadarcık bir gezegen mi fayda sağlayacak
bize, üstelik dokunulması bile zor canlıların yaşadığı
(Eliyle giderek küçük işaretini kısaltarak)
küçük, küçücük, minicik bir gezegen. Duyma
delikleriniz ses dalgalarınızı algılıyor değil mi?
SEKTÖRBAŞI
Sana öğretmediler mi Himiroid; önemli olan
boyu değil işlevidir.
HİMİROİD
Evet öğrettiler ama şunu da öğrettiler; derin
olan kuyu değil, kısa olan iptir, ipi uzun tutarsanız sorun kalmaz.
SEKTÖRBAŞI
Mutlaka öyledir ama ayağını yorganına göre
uzatmak gerekir, bunu da öğretirler. Ayağını kısaltamayacağına göre yorganını
uzatmalısın.
HİMİROİD
Size katılıyorum Sektörbaşımeap ancak siz de
kabul edersiniz ki; işin ucundaysa zor, döner size kor. Zorlarsanız darlarsınız
değil mi?
SEKTÖRBAŞI
Kesinlikle fakat zor diye güvenmezsen
takatına, söz geçiremezsin makatına.
HİMİROİD
Ama sayın meap, taat
göze girmişse, saat gö…..
SEKTÖRBAŞI
(Devam eder)
…te girmiş demektir. Aynen öyle Himiroid,
haklısın. Zaten aynı şeyden bahsediyoruz aslında. Hepsinin farkındayız. Bir zaman
bunun başımıza geleceğini biliyorduk ve bekliyorduk ta… O yüzden gök lalesinde
suni enerji arayışlarını devam ettirirken boş durmadık. Öğrendik ki, bu…
(Himiroid’ın hareketlerini taklit eder)
…küçük, küçücük, minicik gezegende ki yarı
akıllı canlılar radyo dalgalarını keşfetmişler, Hasan Mutlucan diye birinden
türkü dedikleri bir şeyi dinliyorlar.
HİMİROİD
Türkü ne ki?
SEKTÖRBAŞI
(Boğazını temizler, Hasan Mutlucan’ın sesine
taklit ederek türküden kısa bir parça söyler.)
HİMİROİD
Boğazın ağırmadı mı
ya?
SEKTÖRBAŞI
Ağırdı.
HİMİROİD
Kutsal adammış
demek ki.
SEKTÖRBAŞI
Herhalde.
HİMİROİD
İletişim amaçlı bir
aygıttan niye böyle bi şey yapıyolarmış ki?
SEKTÖRBAŞI
Bilmiyoruz. Biz de meyillerini fark edip
kafalar dumanlansın da değerliyi değersiz görmeye başlasınlar, önemliyi
önemsizleştirsinler diye gelişim süreçlerini hızlandırdık.
HİMİROİD
Hızlandırdınız.
SEKTÖRBAŞI
Hıhı, önce televizyonu bulmalarına yardım
ettik, sonra interneti araya sokuşturduk ki yan gelip yatmak, çalışmaktan daha
hoş görünsün. Göründü de. Boş vakitlerde kitap okumak yerini büyük bir hızla
internette oyun oynamaya bıraktı. Hatta arkadaş ziyaretleri bile bıçak gibi
kesilip yerini internetten sohbete çevirdi. Baktık İstediğimiz etkiyi
sağlanmaya yakın interneti taşınabilir yaptık cep telefonlarına sığıştırdık
ceplerine soktuk. Yine de yavaş gidiyordu bir şeyler her şeye rağmen insanlık
dedikleri bir kavram vardı ki onu yok etmekte zorlanıyorduk. Son bir atılım
marketleri icat edip hayata geçirdik, böylece bakkalları yok ettik. Vicdan
dedikleri organları daha yavaş atmaya başladı, ki onlar buna hep kollestrol
dediler. Arkasından son nokta; Bütün bunlara kolay ulaşılabilmesi için kredi
kartı denen bir şey uydurduk. Beklediğimizden çabuk tuttu. Stress ömürlerini
bile kısalttı. Onlar kalp krizi dediler.
HİMİROİD
Fakat eğer gelişim süreci zamansız
hızlandırılırsa ters tepmez mi? Sonra…
SEKTÖRBAŞI
Sonra… sonra bokunu çıkardılar tabi o ayrı. Artık sonu bir yuvarlaklık şeylerin
fiyatlarının arkasına iki, hatta üç, bazen dört yuvarlak koymaya başladılar. Ve
buna normal dediler. Önce nooluyo la amuğa goyim bu enflasyon nereye kadar demişler
ama. İnsanoğlu garip varlık. Bu arada yuvarlağa sıfır diyorlar.
HİMİROİD
İnsanoğlu dediniz.
Sektörbaşı
başıyla yani işareti yapar.
HİMİROİD
Hiç dişi yok mu
gezegen de?
SEKTÖRBAŞI
Dişi?
HİMİROİD
Nasıl ürüyorlar? Tek
kullanımlık değiller di mi?
SEKTÖRBAŞI
O kadar şey anlattım aklına sadece bu mu
takıldı Himiroid? Nasıl ürüyorlar? Sen en son kaç zaman önce bir dişinin sırt
kıllarını kaşıdın, dik duvara zıplamaya başlamışsın anlaşılan.
HİMİROİD
Pardon. Sizi dinliyorum Sektörbaşımeap. Bu
arada sırt kıllarını kaşıdığım dişileri yan yana dizseniz, buradan Sirius’a
köprü olur.
SEKTÖRBAŞI
Hemen alınma ya. Nerde kalmıştık, ha.. Önemli
olanı önemsizleştirme projemiz tıkır tıkır işledi, kıymetli olanı değerinden
uzaklaştırmayı başardık ve insanoğlunu
(Himiroidê bakar)
dişileri de dahil, tembel, hımbıl, bir şey
üretmeyi bir yana bırak, bir şey yapmayı düşünmekten bile yorulan bir nesil
kıvamına getirdik. Onların kiloları arttıkça bizim filoları hazırladık ve bir
güneş arkası neredeyse gözlerinin önünden helebilmemnenyumlarını almamıza
rağmen bir kişi bile çıkıp ne yapıyorsunuz diye sormadı.
(Düşünür ve düzeltir.)
Yok, üç kişi sordu aslında, onlara da işe
yaramaz mantarlarımızdan verdik, gözleri kocaman oldu, helebilmemnenyumlarını
gemilerimize taşımamıza bile yardım ettiler.
HİMİROİD
Mantar? Bildiğimiz şehir mantarlarından
bahsediyorsunuz değil mi?
SEKTÖRBAŞI
Evet bildiğimiz şehir mantarları, o yol
kenarlarında kendi kendine biten ne kadar atarsan at kurtulamadığın şehir
mantarları. Bir avuç verince bi kulak mememizden öpmedikleri kaldı, bizimkileri
gemiye kadar sırtlarında taşıyıp, gemiler kalkınca arkalarından sıvı dökmüşler.
HİMİROİD
Sıvı mı dökmüşler. Garip. İyi de yenmez ki
bile onlar. Ne yapacaklarmış mantarları? Her güneş yüzünü gösterdiğinde bi
kucak atıyorum istenmeyen kutusuna, yine de baş edemiyorum, güneş sırtını
çevirene kadar iki katı oluyor yeniden, o kadar arsızlar. Niye belayı isteyerek
alırlar ki özel birimlerine?
(Pencereden dışarı bakar. Uzay parlak bir ay,
aya yaklaş ve zoom.)
GEÇME
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder