KABURGASIÇATLAĞIN İSMAYİL
‘helebilmemnenyum projesİ'
Senaryo Erdal AYKAN 2017
SAHNE
1 gök lalesi üretim
birimi
Bilim adamı, Odontoid
Kadraj
saksı içerisine dikili bir çalıyı üstünden aydınlatan ay-
dınlatma
ayrıntısıyla açılır. Bir tür gece lambası tarzı kırmızı ve mavi karışık ışık
kuvözlere benzetilmiş saksıyı sırasıyla ay-
dınlatmaktadır.
Duvarlarda birçok dünya sebze ve meyvesi olmayan ama dünyadakileri andıran
bitkilerin kesitsel görünümleri asılı- dır. Üzerlerinde meyvelerin adları ve onlarla
ilgili çeşitli bil-
giler
not düşülmüştür. Ancak bütün resimlerin üzeri çarpılanmış- tır.
Geniş
kadrajda odanın bir laboratuvar olduğu anlaşılır. Dolaplar- dan birinin
üzerinde ‘Şehir araştırma-geliştirme
laboratuvarı-kayıtlı ürün çekirdekleri deposu’ yazılıdır. Altında ‘çekirdekleri
çitlemeyin’ yazılıdır.
Beyaz
önlüklü bir uzaylı bilim adamı masa başında tezgaha yaydığı bazı sebzeleri
yarmış, çekirdekleri olduğu anlaşılan habbelerin içlerini kontrol etmektedir. Arka
fonda otomatik kapı açılır ve içeriye genç bir dişi olan, asistan Odontoid
girer, üzerindeki beyaz önlüğünü çıkarıp duvara dayanmış dolaba asar. Bilim
adamına yaklaşır. Bunlar küçük kuyruk çıkıntıları olan, burunları olmayan ve
ellerinde dört parmak bulunan yeşilimsi, kahverengi insanımsı yaratıklardır.
BİLİM ADAMI
(Kolundaki saate konuşmaktadır)
Deneme on üç milyon yedi yüz altmış iki bin
beş yüz doksan altı. Yedinci tekrar. Sanırım genetik olarak bir karşılık
noksanı zincirin tamamlanmasını engelliyor fakat yaptığım bütün müdahalelere
rağmen bitkilerden büyümelerini sağlayacak yeterli verimi alamıyorum.
Çekirdekleri büyümeden çürüten bir gen tespit ettim ve deneylerimi başarısız
bırakan bu gene karşısındaki geni görmediği için kör gen adını verdim. Dörtgen
diyecektim ama köşeleri olmadığı için vazgeçtim.
ODONTOİD
(Elinde salatalığa benzer bir sebze vardır ve
bir ısırık alır.)
Ben çıkıyorum
üstat.
BİLİM ADAMI
(Eliyle tamam işareti yapar, yediği sebzeyi
fark eder, kolundaki saatin düğmesine basarak kaydı durdurur.)
Ya Odontoid yeme diyorum şu deney
materyallerini ya, genetiğiyle falan oynayıp duruyoruz, sonra bi taraflarının
simetrisi bozulacak al başına belayı, zaten sonuca ulaşamıyoruz, bi de senin bi
tarafının derdine düşmeyelim.
ODONTOİD
Bi taraftan kasıt
üstat?
BİLİM ADAMI
Bi taraf işte… ne
bileyim ben, sözün gelişi söyledim.
ODONTOİD
(Heyecanla)
Söz geldi mi ki? Hadi ya. Sektöryan bi haber
verir di mi geldim diye.
BİLİM
ADAMI
(Şaşkın)
Nooluyo lan?
ODONTOİD
Daha üç güneş dönümü vardı dönmesine. Nerede
şimdi, ne zaman geldi ki? Niye erken geldi hem.
BİLİM ADAMI
(Bıkkın)
Du bi nefes al ya.
ODONTOİD
Sorun yok di mi?
BİLİM
ADAMI
Sakin ol. Yav şimdi buna da lafın gelişi
diycem, Laf’ta mı geldi diye motora bağlıycan.
ODONTOİD
Laf
ta mı geldi yoksa?
BİLİM
ADAMI
(derin bi nefes alır)
Ahan işte, ne dedim ben. Zaten o iki aynı
zamanda doğan sektöryan’a isimlerini vereni bulursam yapacağımı biliyorum ben
ya, neyse? Söz gelmedi daha. Bi tarafın şişer deyim sadece, deyim. Ondan
söyledim ben. Sakin ol.
ODONTOİD
(Anlar)
Ha.
(Göğüslerini gösterir)
Bunlar zaten şişik. Sekizi birden, daha ne
tarafım şişecek ki?
BİLİM ADAMI
Ya boş ver, konuşmadım var say ya. Ama
deneklerimi yeme bir daha, zaten nadir bulunuyolar artık, tanesini kaç sektöriye
alıyorum haberin var mı?
Odontoid
elinde kalan son parçayı da ağzına atar.
ODONTOİD
(Ağzı dolu, anlaşılmaz.)
Tamam, tamam, bu son, asıl yemeseydim bi
tarafım şişecekti. Ödediğin sektörileri hak ediyolar ama, çok tazeler, çıtır
çıtır.
BİLİM ADAMI
(Başını sallar.)
Ya Odontoid beyni büyük ve kıvrımlı bi dişisin
aslında, ama bazen düz beyinlik yapabiliyorsun, şaşırıyorum.
ODONTOİD
Onore ediyorsunuz. Lütfen üstat bana Odontoid
demeyin, Dens deyin.
BİLİM ADAMI
Niye Odontoid’in nesi var? Üretgeçinin
üretgeçinin adı diye mi? İsimler eskise de anlamları değişmiyor biliyor musun?
(Alt
yazı: Niye Odontoid’in nesi var? Annenin annesinin adı diye mi?)
(Başıyla dışarıyı işaret eder)
Ne oldu sol göğsündeki kelebek problemin, en
son kan pompanı hızlandıranla söz verecektiniz birbirinize, bir pürüz çıktı
diye duydum. Doğru mu?
(Alt
yazı: Ne oldu aşıktınız, en son sözlenecektiniz,
bir pürüz çıktı diye duydum. Doğru mu?)
ODONTOİD
Teyit edilmiştir.
Aslında bi taraflarım şişmiş bile.
BİLİM ADAMI
O ne demek kız, ne alakası var göğsündeki
kelebek probleminle?
(Alt
yazı: O ne demek kız, ne alakası var aşık olmanla?)
ODONTOİD
Klonman seyyar gemi kaptanıydı biliyorsunuz.
Birbirimize söz vermeye söz verdiğimiz güneş tepeyi dönerken yedinci göğüs
çıkıntımda elime gelen bi sertlik fark ettim. Klonman’a bahsettim bu durumdan, anında
Sektör’den Sirius merkeze tayinini istedi.
(Alt
yazı: Çocuk, kaptandı biliyorsunuz. Sözleneceğimiz gün, ğöğsümde bir şişlik
fark ettim. Çocuğa bahsettim, anında tayinini istedi)
BİLİM ADAMI
Süt kesesidir
belki. Bazen şişer o.
ODONTOİD
Biz yumurtluyoruz
üstat, süt kesesi ne?
BİLİM ADAMI
Doğru ya, trigotyumsulardan evrimleşirken
kalan sekiz adet gereksiz ve tehlikeli kalıntı işte. Sadece cinsel
kabarıklıklar. Bi vücut analizcisine gitseydin bari, bi ileri doku taraması
falan yaptırsaydın. Kötüye sarmasın sonra veren muhafaza? Dedik di mi sana
denekleri yeme diye başına bi iş sarmayasın.
ODONTOİD
Gittim, gittim. Basit bi samanyolu şişmesi
olmuş meğer, ama klonmana anlatamadım bunu. Problem bu. Şu an beden olarak
uzağız, yakınlaşacak gibi de gözükmüyoruz, çoktan Sirius merkez’de göreve
başladı bile kuyruğu kopasıca. Ama kan pompalayıcına anlatamıyosun bunu tabi.
Bi işitme deliğinden giriyor, öbürüne gelemeden burun deliğinden kaçıyor.
(Gülümser)
Neyse, bunu da atlatırız herhalde, neleri
atlatmadık ki?
BİLİM ADAMI
İşte böyle… İyi
olmuş aslında.
ODONTOİD
Siz demeyin bari üstat, göğsümdeki
kelebekleri uçurup dururdu deli gibi bilirsiniz. Sağımı solumu karıştırıyodum
onu her gördüğümde.
BİLİM ADAMI
Yok şimdi gerçekçi olalım Odontoid, sen onu
görmeden önce de sağını solunu şaşırıyodun.
ODONTOİD
Her fırsatta başıma kakacaksınız değil mi
üstat?
BİLİM
ADAMI
Ya, sağ tarafın boşluktu, sol tarafın masa.
Beş güneş dönencesi uğraşmıştık onu bulabilmek için. Masaya koy demiştim.
Solundaki masaya.
ODONTOİD
Tamam, haklısınız ama, o güneş yüzü dalgındım
biraz. Güneş arkası uykumu iyi alamamıştım, şaşırdım.
BİLİM
ADAMI
Neyse, boş ver şimdi geçmiş geçti bi kere.
Gelelim senin problemine. Samanyolu şişmesi ya birbirinize söz verdikten sonra
olsaydı. Öyle oyun değil birbirinize söz vermek. İyiyken de, kötüyken de diyo
sektör yasaları, canın sıkılıncaya kadar demiyo. Öyle kafana göre çekip gidemezsin tayinini
isteyip. Ya o zaman gitseydi… Ya da…
(eliyle burnunu çekip masaya üç kere vurur)
Söz verdikten sonra klonları yumurtlasaydın… Şişlikten
korkan yine korkacak, yine tayinini isteyecekti o…
(Susar)
ODONTOİD
(Tamamlar)
Kuyruğu kopasıca.
BİLİM
ADAMI
O kuyruğu kopasıca, evet. O zaman ne
yapacaktın Odontoid?
(Duralar)
Dens yani. o zaman Klonların yanında boynunu
büküp doğurtgaçının öz birimine mi dönecektin? Ne diyecektin yılların
buruşturduğu Sektörlüye, üzgünüm klonman mandan çıkmadı, yandan çıktı mı?
(Alt
yazı: o zaman çocukların yanında boynunu büküp babanın evine mi dönecektin. Ne
diyecektin yaşlı adama, üzgününüm kocam adam çıkmadı mı?)
ODONTOİD
(Eliyle burnunu çekip üç kere yere vurur.)
Böyle düşünmemiştim hiç.
(Boş ver tarzı elini sallar)
Amannn yazdıysa bozsun var eden. Verilmiş
limitim varmış desenize.
BİLİM ADAMI
Di mi? neyse üç güneş turu geçmez başka bi
klonmana uçurtursun sol göğsündeki bütün kelebeklerini sen. Az dolu değilsin
nasılsa.
(Alt
yazı: Di mi? Neyse üç gün geçmez başka birine aşık olursun sen. Az deli
değilsin nasılsa.)
ODONTOİD
(Odontoid gülümser.)
Yok, bi daha mı, yazdıysa silsin yazan.
Kelebeklerimi doğaya serbest bıraktım ben, sol göğsümde bir tane bile kalmadı.
Hem, ben de gidiyorum Sektörden. Buralarda gözeneklerim hava geçirmiyor artık,
bunalıyorum.
BİLİM ADAMI
Gidip te ne
yapacaksın Odontoid…
ODONTOİD
(Düzeltir)
Dens.
BİLİM ADAMI
(Düzeltir)
Dens. Gidip te ne yapacaksın?
ODONTOİD
Uzay sataşma birliklerine katılmaya karar
verdim üstat. Sataşman olacağım. Hayatta kalma sorunum olursa başka sorunun
önemi kalmaz kafam rahat olur diye düşündüm. Sorun canken derdin man olmaz.
(Durur)
Sataşcan daha doğru bir isim değil mi sizce
de üstat. Sataşma birliklerinde sadece manlar yok ki, dişiler de var. Bilimde
de böyle çalışanların hepsi bilimman sanki. Biz neyiz peki? Materyal mi?
BİLİM ADAMI
Çıkıntının önemli olduğu devirlerde çıkıntısı
olanın çıkıntısına güvenerek verdiği adlardan o. Gelenek gibi bi şey olmuş
artık, çok önemli değil yani… De; bunu başka zaman tartışırız istersen. Sataşma
Birliği de nereden çıktı durup dururken, sen ondan bahset hele. Sen bilim
dişisisin olur mu öyle şey? Hücrelere ayırmayı öğrettiler sana, hücreleri yok
etmeyi değil. Daha buradaki görevin bitmedi senin, görev reddini kabul
etmiyorum. Tazminatını verdirtmem bak
ona göre.
ODONTOİD
Çoktan başvurdum bile üstat. İki güneş dönümü
öncesi sınava girdim.
BİLİM ADAMI
İyi halt ettin.
Eee?
ODONTOİD
Kazanmışım, öz birimime üniformamı
ışınlamışlar, almaya gidiyorum şimdi. Sekiz çıkıntımın rahat olduğunu teyit
edip geri bilgi istediler. Sataşırken oramın buramın kaşınmasını istemiyorlar
sanırım.
BİLİM ADAMI
Ciddisin yani?
ODONTOİD
Evet, üstat.
BİLİM ADAMI
Göğüs kafesinde kelebek uçurtmak zordur Dens,
fikrini bi daha gözden geçir bence. Unutunca avunursun. Avununca pişman
olmayasın sakın. Güneş yüzünü döndüğünde konuşalım bunu, üniforma ben istersem
geri verilebilir. Hala sözüm geçer yukardakilere. Bunu düşün.
(Bilim adamı önündeki işe döner.)
Doğurtgaçına
kabalaymış dediğimi ilet lütfen.
(Alt
yazı: Babana selamlarımı ilet lütfen)
ODONTOİD
(Sırtı dönük duvara doğru ilerlerken arkasına
döner,)
İletirim,
(masalardan birinden ilk yediğine benzemeyen
bir sebze daha alır, saklamaya çalışır. Tekrar dönüp kapıdaki bir düğmeye
basar, duvarda daha önceden belli olmayan bir kapı açılır, çıkarken)
sizde kendi yarınıza kabalamı iletin. Yarım
konusunda şanslısınız madem, onun kıymetini bilin. Söz vermişsiniz ama göz
görmedikten sonra kim takar sözü di mi? Ha Göklalesinden çıkmamışsınız hiç, ha
Sirius Merkez’e tayin istemişsiniz…
(Elindekini ağzına atar)
BİLİM ADAMI
(Gülümser)
Sağol, dirseklerin dert görmesin. Bu arada
sırtı büzük soğanını aldığını görmedim zannetme, onun tanesi beş buçuk sektöri.
ODONTOİD
Bi tarafım şişmesin diye kaptan, müsaade et,
he deyince bırakılmıyor işte alışkanlık.
BİLİM ADAMI
Kaptan. Ohhooo sen çoktan sataşcan olmuşsun
bile. Bir gün gerçekten şişecek bi tarafın ya neyse? O olacak.
ODONTOİD
Ben kaçtım. Gün yüzünü bulmadan görüşürüz,
kara şeyler çıkardığına bulanmadan gelirim.
(Alt
yazı: Sabah erkenden görüşürüz, karga b**unu yemeden gelirim)
Otomatik
kapı açılır, çıkar. Kapı kapanır, üzerinde aya benzer gezegen resim var. Gezegene
zoom.
GEÇİŞ
SAHNE 2 Dünya, Nurcan yatakta
Nurcan
Ay
dolunay. Kadraj sadece ay. Kayarak, pencereden Nurcan’ın odasına pencereden geçiş.
Nurcan yatıyor. Uyuyor. Elinde arkası dönük, göğsüne bastırdığı resim. Kadraj
kayar. Yorganın üzerinden, pencere kenarına, saksıda yapraklar. zoom.
GEÇİŞ
SAHNE 3 gök lalesi üretim
birimi
Bilim adamı, bilim adamının karısının
hologramı
Bilimadamının
labaratuvarında saksıdaki çiçek yakın çekim. Kadraj genişler, masaya kayar.
Bilim adamı kapıya bakıyordur.
BİLİM ADAMI
Çok dolu şey.
(Alt
yazı: Deli şey)
(Masasına döner ve kol saatinin düğmesine
tekrar dokunur, masasındaki bitki örneğini inceleyerek not alır.)
Not. Sanırım verilen ışığın enerji
seviyelerini tekrar gözden geçirmeliyim. Kör gen üremeleri amaçlı konulan
kırmızı ve mavi ışık şualarını renk körü olduğu için seçemiyor olabilir mi?
İsmini değiştirsem bir fayda sağlar mı? Bu soruların cevaplarını araştıracağım.
Yarı geçirgen üzerinde duruyorum. Tam geçirgen olmadığı kesin.
Birden
kamyonların havalı kornalarına benzer bir sesle irkilir.
BİLİM ADAMI
Klonken çekenin
üretgeçi, şimdi bu kim ya? Konuşmaktan iş yapamıyoruz.
(Alt
yazı: Ebesinin **ı, şimdi bu kim ya? Konuşmaktan iş yapamıyoruz.)
Masadaki
küçük kutuya bakar, ekran kenarındaki küçük ışık yanıp sönmektedir.
BİLİM ADAMI
Sonra niye başarısı yok, niye sonuç alamıyo.
Bi fırsat veriyo musunuz ki?
Kutunun
ekranında öbür yarın yazmaktadır.
(Alt
yazı: Karın)
BİLİM ADAMI
Al işte. Buladık
yine.
(Alt
yazı: Al işte. Sıçtık yine)
(Saate bakar, yemlenen tavuğa benzeyen bir
hayvanın saniyelerle başını indirdiği büyük duvar saatinde saat 11e geliyordur)
Hadii zaman ölçere bak. Ne zaman iki birli
yan yana geldi yahu. Karanlık zifire dönmek üzereyken aramazdı.
Düğmeye
basar. Bu arada kadrajda ön planda üzerinde özel bir lamba ile aydınlatılan bir
saksı içindeki çalı yapraklanmaya başlar. Konuşmalar boyunca tomurcuklanır ve
birbirinden farklı patlıcana, domatese, salatalığa benzeyen meyve ve sebzeler
aynı bitkide büyümeye başlar. Konuşma esnasında bilim adamı uzaylı onları fark
etmez.
Masanın
karşısındaki boşlukta gecelikli çok şişman bir uzaylı dişi hologramı belirir.
HOLOGRAM
Kambala dambişko
öbür yarımcım.
(Alt
yazı: Selamın hello kocacığım)
BİLİM ADAMI
Dambişko… ay
dabala. Benimde laf modumu bozdun.
(Alt
yazı: Hello… Ay, selam. Benim de ağzımı bozdun.)
(Karısının kıyafetlerini fark eder. Kızgın)
Ya ben sana kaç kere diyeceğim öyle kendinden
geçme kıyafetinle çıkma şu zımbırtıya diye, ya etrafımda başkaları olsaydı, ya
dişi hatlarını görselerdi?
HOLOGRAM
Hatlarını değil,
katlarını, ne öyle zayıflar gibi.
(Elleriyle göstererek)
Sekiz önde, dört
arkada toplam on iki birbirinden muhteşem katımı.
(Taklit eder)
Ya dişi hatlarını
görselerdi.
(Kendi sesi)
Zevksiz.
BİLİM ADAMI
(Karısını taklit eder)
Hatlarını değil katlarını… tamam işte aynı
şey, ya etrafımda başkaları olsaydı, bu güneş sırtını dönünce ortalığa böyle
çıkmanı serbest yapmıyor.
HOLOGRAM
İyi ya işte, öbür yarının hatları belirsiz
diye hepsi seni kıskanırlardı, daha ne istiyorsun, hem neredesin sen, iki bir
yan yana geldi nerdeyse?
BİLİM ADAMI
(Kızar)
Gök lalesindeyim nerede olacağım başka? Sanki
başka bir yere gidiyormuşum gibi. Gizli sekiz çıkıntılımın koynundayım.
(Sakin)
Hem neden görüntünü
gönderdin ki bana, özel birimde sorun yok di mi?
HOLOGRAM
Yok yok
BİLİM ADAMI
Klonlar iyi mi?
(Alt
yazı: Çocuklar iyi mi?)
HOLOGRAM
İyiler iyiler merak etme, seni beklemeye
dayanamadılar, kurutulmuş gıdalarını kemirdikten sonra kendilerinden geçtiler,
mışıl mışıl baygınlar şimdi. Sanki özel birime gelince onlarla çok
ilgileniyormuşsun gibi soruyorsun bir de. Söyle bakalım büyük kloncan
öğretgeçte kaçıncı seviyeye atladı?
(Alt
yazı: Söyle bakalım büyük oğlan okulda kaçıncı sınıfa geçti?)
BİLİM ADAMI
İyi tamam başlama
yine, öğretgeç takibi sendeydi, anlaşmıştık.
HOLOGRAM
İşine gelmedi di mi? Başlama yineymiş. Ara
sıra gelsen, bi enselerini falan cimcirsen, bi karınlarını sıvazlasan bi yanına
felç mi iner. Herkesin doğurtgaçında görüyorlar uhluyorlar. Artık kuyrukları
yağlandı, kandıramıyorum. Doğurganları yetmiyor. Bu arada kloncan ikiden
sonraya aştı. Sorarlarsa ziyan olma.
(Alt
yazı: Ara sıra gelsen bi saçlarını okşasan, biraz oynasan ne olur? Herkesin
babasında görüyorlar, imreniyorlar. Artık büyüdüler, kandıramıyorum. Anneleri
yetmiyor. Bu arada oğlan üçe geçti. Sorarlarsa utanma.)
BİLİM ADAMI
Tamam ya… Madem özel birimde sorun yok
öyleyse niye rahatsız ediyorsun beni, işim başımdan aşkın bilmiyor musun? Çok
önemli bir buluş üzerindeyim, sonuca çok yaklaştım. Artık Şehir’de kimse açlık
çekmeyecek, kimse kurutulmuş gıda kemirmek zorunda kalmayacak, eğer başarılı
olursam Sektörde herkes istediğini istediği yerden alabilecek.
HOLOGRAM
Evet evet biliyorum, herkes istediğini
istediği kadar kemirebilecek, tam otuz güneş turu duyuyorum bunları.
BİLİM ADAMI
Geç dalganı sen.
Tabi tok açın halinden anlamazmış.
HOLOGRAM
Anlar niye anlamasın. Yoksa, sen de mi
önyargılısın bu konuda? Zaten niyeyse sen de üretgeçinde bi sevemediniz benim
klon bireylerimi. Seninkiler sanki helebilmemnenyum atomu.
BİLİM ADAMI
Ne?
HOLOGRAM
Bi fırsat vermiyolar ki çocuğa, anlıyo mu,
anlamıyo mu anlaşılsın, biri bi yalan söylemiş, adı çıkmış işte, tok açın halinden
anlamazmış.
BİLİM ADAMI
Ne diyon sen ya,
iyi misin?
HOLOGRAM
Tok aslında iyi çocuk onu diyom, ne diycem
başka. Var ya problem aslında aç denen ötekinde sen ne dersen de.
BİLİM ADAMI
Ne?
HOLOGRAM
Aç hiç te göründüğü gibi saf değil, öyle
görünüyo sadece. Göstermiyor ayrı, herkesi kandırıyor. Doğurtgaçıyla konuştum
geçenlerde öğretgeçte de problemliymiş.
(Sanki etrafında birileri varmış gibi, yanına
bakıp, yaklaşır ve kısık sesle söyler)
Yanında oturan klonun kuyruğunu kapıya
kıstırmış, koparıyomuş az daha.
(Geri çekilir, normal sesle)
Zavallı klon, on güneş boyu oturamayacakmış.
BİLİM ADAMI
Hay bu güneş arkası anlayışınıza sizin. Ben
de ne diyo bu diyorum. Kafayı yedin sandım bi ara. Manyak mısınız siz ya? Dilekçe yazıcam şehir
isim koyma birimine, kural getirsinler, iki anlamlı isim konulmasın klonlara,
bu ne ya?
HOLOGRAM
Neyse, ne diyecektim ben. Ha, bu güneş arkası
birbirimize söz verişimizin döngüsel denk gelimiydi. Gök karanlığa tam kaymadan
gelecektin hani?
(Alt
yazı: Bu gece evlenme yıldönümümüzdü. Gece yarısından önce gelecektin hani?)
(Sesini taklit eder)
Bu kez galaksi
patlasa geç kalmam.
Kızgın)
Unuttun yine di mi?
BİLİM ADAMI
(Kendi kendine)
Eyvah, bu gün
arkası mıydı lan o?
(Alt
yazı: Eyvah, unuttum lan)
(Duvarda ki takvime bakar, takvim bizimkine
benzer üzerinde Sirion kardeşler kaya fırını yazmaktadır. O günün tarihi
yuvarlak içine alınmıştır. Karısına döner.)
Hiç unutur muyum sol göğsümde kelebek
uçurtan? Gelecektim tabi, işler uzadı işte, çıkamadım. Hem gök karanlığa tam
kaymadı ki. Yarım daha. Sen görüntünü göndermeden önce ben de gök lalesinden
çıkıyordum tam.
(Alt
yazı: Hiç unutur muyum sevgili karıcığım?
Gelecektim tabi, işler uzadı işte, çıkamadım. Hem gece yarısı olmasına
var daha. Sen aramadan önce ben de gök lalesinden çıkıyordum tam)
HOLOGRAM
Ne zaman burada
olursun, sana sürprizim var.
BİLİM ADAMI
Ne sürprizi?
HOLOGRAM
Gelince görürsün sürprizi. Geç kalma sakın.
Gelirken bir tane de unsal katı getir, ıslak yemek yaptıydım.
(Alt yazı: Gelirken bi tane ekmek getir,
çorba yaptıydım)
BİLİM ADAMI
Zıkkımın kökü mü
yoksa?
HOLOGRAM
Hem de en sevdiğin gibi çok acılı. Ha unsal
katıyı Orionluların fırınından alma sakın ama, onlar suni güneş
kullanıyorlarmış, griler yapıyormuş ekmeği, çabuk katıya dönüyor.
BİLİM ADAMI
Griler ne anlar ekmek yapmaktan, sektörde
yiyecek işlerinden uzak durmaları yasa değil miydi artık? En son yaptıkları
böcek suyu çorbasından gerçek et çıkmıştı.
(Yere tükürür ve ayağıyla basıp ezer gibi
yapar)
İğrenç. Ben bile içmiştim ya, en sevdiğim
çorbadan tiksindim, aklıma geldikçe içim dışa yürüyor artık, hesaplaşma
kubbesine bile vermeyi düşünmüştüm beni zevkten mahrum bıraktılar diye, sonra
boş ver dedim, var edenden bulsunlar.
HOLOGRAM
İyi işte köşedeki siriuslulardan al, onların
ki kaya fırını, kolay kayalaşmıyor. Ve bir tane al. Senden başka kemiren yok,
kalıyor sonra. Hediye aldın mı bari bana?
BİLİM ADAMI
(Şaşkın)
Hediye?
(Alt yazı: Kesin sıçtık)
Ta tabi almam mı
hiç?
(bir bitkiyi, arkasına saklar.)
HOLOGRAM
Yine saksıda deney materyali değil di mi?
Geçen söz verişimizin döngüsel denk geliminde bulutsu turpu getirmiştin.
Benimle konuşmuştu, ergenliğe girinceye kadar yiyememiştik.
BİLİM ADAMI
Eliyle kenara iter)
Yok canım ne münasebet, her güneş turu aynı
şey olur mu? O zaman ki en önemli buluşumdu o. Senin gibi yani. o yüzden.
HOLOGRAM
Canım, gönlümü almayı da biliyon hemen. İyi o
zaman geç kalma, klonlar uyanmadan gel, seninle ilgili beş döngüsel kalkınma
planlarım var.
BİLİM ADAMI
Tamam tamam, ışınlayıcı ısınır ısınmaz
ışınlanacağım ben, sen kapa hadi kimse gelmeden.
HOLOGRAM
Sen kapa.
BİLİM ADAMI
Hayır sen kapa,
HOLOGRAM
Sen kapa.
BİLİM ADAMI
Ya biri içeri
girmeden kapasana şunu artık.
HOLOGRAM
(Omzunu kaldırarak)
ı ıı sen kapa, bana
ne.
BİLİM ADAMI
Sen kapa işte, vakit kaydırtma bana, gün
dönene kadar kapamam bak, sonra da iki birliyi kaçırırım, ikinci birli iki
olursa karışmam.
(Alt
yazı: Sen kapa işte, zaman kaybettirme bana, sabaha kadar kapamam bak)
HOLOGRAM
Kaçırırsan sürpriz
de ziyan olur. Önce sen kapa işte.
BİLİM ADAMI
Kılımı kıpırdatmam,
sen kapa diyorum.
HOLOGRAM
Bana ne bana ne, hem senin kılın yok ki,
benim var. Bıyıklarımı da düzleştirdim bu arada, sırt tüylerime de perma
yaptırdım, senin en sevdiğin; tam kıvırcık değil de, hafif dalgalı. Sarmal
galakside uzay sörfü modeli.
BİLİM ADAMI
Ahha, sürpriz buydu di mi? Böyle
konuştururlar işte sektörlü dişiyi.
HOLOGRAM
Dombik.
(Alt
yazı: Pislik)
BİLİM ADAMI
Aslın dombik.
(Alt
yazı: Sensin pislik)
HOLOGRAM
Aslın işte. Dombilik.
(Alt
yazı: Sensin işte. Çok pissin)
BİLİM ADAMI
Dombilik mombilik,
ama aslına kombilik di mi?
(Alt
yazı: Pislik mislik, ama senin pisliğin di mi?)
(Çiçeği görür, sözünü keser.)
Tamam görüşürüz
sonra.
(Hologram bir şeyler söylemeye çalışırken
kapar. Çiçeğin yanına gider.)
Nihayet. Otuz güneş turudur süren
çalışmalarım sonunda ürün veriyor. Başardım.
(Başını çevirip etrafına bakar bir çok
üstünden aydınlatmalı benzer saksı sistemi gelişmiş ya da gelişmekte olan meyve
sebzelerle dolmuştur. Ellerini kaldırıp bağırır)
Başardım.
(Önündeki saksıya döner sonra eğilip yakından
bakar)
Artık açlık yok.
(Durur, heyecanla gülümser)
Büyük zortu
alacağım. Sektörün en himirlisi ben
olacağım.
(Alt
yazı: Nobeli alacağım, sektörün en onurlusu ben olacağım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder