-Belki çocukları olmuyordur. Şimdi kalkıp söyleyemezler de bize. Bi doktora mı götürsek acaba?
-Olabilir. HSG yaptıralım kıza, bi faydasını görebilir belki.
-Ya da oğlana spermiyogram yaptıralım, problemin kız da olduğu ne belli. Sorun ya erkekteyse?
-Doğru. O da ihtimal. İkisine aynı anda yaptıralım ne gerekiyorsa, sorunu bende bekliyorlar deyip psikolojileri de bozulmasın bence.
-Güzel fikir, iyi düşündün bak. Öyle yapalım.
-Belki de böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorlardır. Olamaz mı?
-Belki de ama ben bebiş sevmek istiyorum artık.
-Tamam da onlar kendini böyle bir sorumluluğa hazır hissetmiyorlarsa yapabileceğimiz bir şey yok ki. Anne baba olmaya henüz hazır değillerse onları zorlamak doğru mu sence?
-Haklısın. Neyse bir yıl daha bekleyelim bakalım. O zamana kadar olmazsa düşünürüz artık bir şeyler.
-Tamam, bence de en doğrusu bu.
Bu sözler bir akşamüstü yemek yerken kafeslerinin üstünden guruldayarak bizi izleyen muhabbet kuşlarımız hakkında söylendi. Altı aydır aynı kafeste oldukları halde yumurtlamadıkları için.
-Hayır, bi de nikahsız yaşıyolar kaç zamandır aynı kafeste el âleme karşı.
-Elimiz düzelsin, yaparız bi düğün merak etme. Boynu bükük bırakmam oğlumu ben.
-Öyle deme kızın kalbi kırılıyor, beni sevmiyolar diye.
-Yerim ben onun ağzını.
Bence onlardan önce, biz bir doktora görünmeliyiz sanki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder